Normal Doğum Belirtileri

Normal Doğum Belirtileri

“Normal doğum belirtileri” her anne adayında görülecek değildir. Bazı anne adaylarında belirtilerin hepsi görülürken bazı anne adaylarında ise, belirtilerin birkaçı gözükmektedir. Ayrıca annenin 1. doğumuna göre 2. ya da 3. doğumlarında farklı belirtiler görülebilir.

Çoğu anne normal doğum belirtileri nasıl olur diye merak ediyor ve endişeleniyor. “Normal doğum belirtilerini nasıl hissedeceğim ve ne kadar sürecek?”, “Normal doğum ne zaman olacak?” gibi sorular anne adaylarında görülen yaygın sorulardandır.

Normal Doğum Belirtileri Nelerdir?

“Normal doğum belirtileri” her kadında farklı şekilde görülebilir. En sık görülen doğum belirtileri; nişan (kanlı akıntı), sancılar (kasılmalar), suyun gelmesi, rahim ağzında değişim ve bebeğin aşağı inmesidir.

Nişan (Kanlı Akıntı):

Mukus tabakası hamilelik sırasında rahim ağzını kapayan jöle benzeri bir maddedir. Bakterilerin rahme girmesini önleyen doğal bir koruyucu bariyer görevi görür. Doğum yaklaştıkça rahim ağzında incelmeler ve genişlemeler oluşur. Bundan dolayı da bu mukus tabakası kanlı bir şekilde atılır. Bu olay, doğumdan birkaç hafta veya günler önce gerçekleşebilir. Mukus akıntısı anne adayının fark edebileceği şekilde ya kanlı/kahverengi ya da pembe bir akıntı şeklinde görülür.

Sancılar (Kasılmalar):

Kasılmalar, bebeğin artık anne karnından çıkmak için oluşan en belirgin doğum belirtisidir. Braxton Hicks olarak adlandırılan kasılmaları doğumdan birkaç hafta ve hatta aylarca yaşayabilirsiniz. Gerçek doğum sancıları ve yalancı doğum sancıları arasındaki farkı nasıl anlayabilirim diyorsanız şu şekilde anlayabilirsiniz. Pozisyon değiştirdiğinizde bile sancılar kaybolmuyorsa, kasılmaların ilerleme durumu daha sık ve daha acılaşırsa bu gerçek doğum sancısıdır.

Sırt Ağrısı:

Sırtınızda kramp ve ağrı hissetmeye başlamasının nedeni, kaslarınızın ve eklemlerinizin ilerleyen doğum süreci için gerilmeye ve hareket etmeye başlamasıdır.

Suyun Gelmesi:

Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı ile dolu kesenin sancı ve kasılmalar ile birlikte yırtılması sonucu gözlemlenen durumdur. Bu su berraktır ve açık sarı renktedir. Su gelmişse ancak henüz sancılar başlamamışsa yine de en kısa süre içinde doktora gidilmelidir.

Rahim Ağzında Değişim:

Rahim ağzında meydana gelen değişimi (bağ dokusundaki yumuşama, incelme ve genişleme) doktor muayenesinde anlamak mümkündür.

Bebeğin Aşağı İnmesi:

Bebeğin kanala girmesi durumudur. Bebeğin kanala girmesi ile genelde ilk hamileliğini yaşayan anne adayları son haftalarda bir rahatlama, hafifleme hissedebilirler.

Enerjik ve Mutlu Hissetme:

Doğumun başlamasına çok az bir zaman kala anne adayları kendilerini enerji dolu, mutlu hissedebilirler.

Sık Sık İdrara Çıkma İhtiyacı Hissetme:

Bunun nedeni ise, bebeğin başının mesaneye baskı yapmasıdır. Değişen hormonlar sebebiyle dışkılamada bir yumuşama gözlenmesi de doğum belirtileri arasında yer alır.

Normal doğum belirtileri, başladığında yapılması gereken ilk şey; eş, aile, akraba ya da arkadaşlar tarafından anne adayının rahatlamasını, sakinleşmesini sağlamaktır.

Epidural Normal Doğum Nedir?

Epidural Normal Doğum Nedir?

“Epidural normal doğum” halk arasında ağrısız normal doğum olarak bilinen bir doğum yöntemidir. Epidural normal doğum, özellikle karın ve pelvik bölgesinde ağrıları yok etmek için kullanılan lokal bir anestezi enjeksiyonunun yapılmasıdır. Epidural, bölgesel bir anesteziktir, bu nedenle kişinin tüm vücudunu etkilemez.

Epidural normal doğum, doğum ağrısını hafifletmede oldukça etkili olduğu için popüler hale gelmiştir. Epidural anestezi, bel bölgesinde omurilik sinirleri çevresine uyuşturucu ilacının enjekte edilmesidir. Enjekte edile bölge uyuşur, hasta doğum sırasında uyanık kalır ve doğuma şahit olur.

Epidural Normal Doğum

“Epidural normal doğum” yöntemi ağrısız, acısız normal doğum yapmak isteyen anne adayları için çokça talep edilen bir yöntemdir. Epidural anestezi, omuriliğin dış membranı (epidural boşluk) arasındaki boşluğa çok ince epidural kateterin sokulmasını içerir. Epidural kateter belin altına enjekte edilir. İlaç verildikten sonra 15 dakika sonra hastada karın ve bacaklar hissizleşmeye başlar.

Epidural Nasıl Verilir?

Anestezist hastanın alt sırt bölgesini lokal anestezi ile uyuşturur. Ardından, omurgadaki küçük kemiklerin arasına ince, içi boş bir iğneyi sokar.

İnce iğne, omurgadaki epidural boşluk adı verilen bölgeye girer. Anestesizt iğne ile epidural kateter geçirir. Kateter yerleştirilip ilaç verildikten sonra iğne hafifçe kaldırılacaktır. Bu aşamada hastanın hiç kıpırdamaması sabit kalması işlemin daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

Kateter yumuşak bir maddeden yapılmış, incecik bir sondacıktır. Kateterin dışarıda kalan ucu özel flaster ile hastanın sırtına sabitlenir, kateterin kayması engellenir.

Kateterin dışarıda kalan ucu doğum uzadığında ya da ilacın etkisi azalıp hastanın ağrı duymaya başlamasında ek dozlar verilebilmesi için açık kalmaktadır.

Anestezist hastadan yatağın kenarında oturup öne eğilmiş pozisyonda durmasını ister. Bunun sebebi ise, hasta öne eğildiğinde hastanın omurgasının kemikleri arasındaki boşluklar açılır ve işlem daha rahat olur.

Anestezist hastadan sabit kalmasını istediğinde burundan nefes alıp yavaşça ağızdan nefes vermek hastaya oldukça yardımcı olacaktır.

15 dakika sonra hissizleşmeye başlayan hastada epidural normal doğum başlar.

Epidural normal doğum işleminden sonra kateter 24 – 48 saat içinde çekilir.

Epidural normal doğum, hastalar için kolayca uygulanan, hastaya acı vermeyen, doğumun rahat, ağrısız geçmesini sağlayan bir doğum yöntemidir.

Kürtaj Hakkında Genel Olarak Bilinmesi Gerekenler

Kürtaj Hakkında Genel Olarak Bilinmesi Gerekenler

“Kürtaj” hakkında genel olarak bilinmesi gereken, ülkemiz ve dünya üzerinde pek çok kadınının erken veya yanlış zamanda bebek sahibi olmak istemediği durumlarda başvurduğu yöntem olmasıdır. Kürtaj yüzyıllardır kullanılan bir yöntem olmakla birlikte bu çareye başvuran hiçbir kadın ilk veya son olmayacaktır. Yasaların ve sağlığın el verdiği sürece kürtaj seçimi kadının kendi iradesinde olan bir konudur. Ayrıca rahim içinden yapılan biyopsiler de kürtaj olarak adlandırılmaktadır.

Hangi Durumlarda Kürtaj Kararı Alınmalı?

“Kürtaj” kelimesinin dilimize girişi Fransızca bir kelime olan curotage’dan gelmektedir. Ülkemizde kürtaj yapılması 1972’ye kadar yasak olmakla birlikte günümüzde bazı yasalar çerçevesinde serbesttir. Yasalardan kısaca bahsetmek gerekirse hamile kalan kişi eğer 18 yaşından küçükse aile izniyle kürtaj yaptırabilir. 18 yaşından büyük bekar kadınlar kendi seçimleri doğrultusunda kürtaj yaptırabilirler, evli kadınlar ise eşlerinin onayı dahilinde bu işlemi gerçekleştirebilirler. Tüm bu durumların yanında en önemlisi ülkemiz yasaları gereği kürtaj yaptıran kadının gebeliği 10. haftayı geçmemiş olmalıdır. Eğer gebelik anne ve bebek sağlığı için bir sorun teşkil ediyorsa heyet raporu ile daha sonra da kürtaj gerçekleştirilebilir. Hekimler tarafından en uygun kürtaj zamanı olarak gebeliğin 5 ile 8. haftaları arası tavsiye edilmektedir.

Kürtaj Yaptırmak

“Kürtaj” öncesinde mutlaka hasta, kadın hastalıkları hakkında uzman bir hekim tarafından muayene edilmeli ve hekimin yönlendirmeleri eşliğinde hareket edilmelidir. Uzman hekim hastanın sağlık durumunu iyice incelemeli kürtaja engel veya zorluk çıkartabilecek gibi durumlar değerlendirilmelidir. Gerekli durumlarda hastanın ruh sağlığını gözetmek açısından bir psikologdan da destek alınabilir.

Ağrısız, Sancısız Kürtaj

Kürtaj için günümüzde genellikle; daha az ağrılı ve oldukça kolay bir yöntem olan vakumlama tekniği kullanılmaktadır. Hastaya kürtaj operasyonu gerçekleştirilmeden önce genel veya lokal anestezi uygulanır. Çoğunlukla 5 ile 15 dakika arasında sürebilen operasyon sonrasında hasta yaklaşık 1 saat sonra taburcu edilebilir.

Her bireyin yaşama hakkı olduğu gibi her bireyin kendi hayatı ve vücudu hakkında karar vermeye de hakkı vardır. Yanlış ve beklenmedik zamanlarda gerçekleşen gebelikler için olası kürtaj durumunda, hastalar kendi kararlarını iyi düşünerek vermelidir. Hayata yeni bir yaşam getirmenin sayısız güzel tarafı olduğu gibi bunu yanlış zamanda gerçekleştirmek de anne adayları, çiftler ve dünyaya gelecek olan bebek için çeşitli olumsuzlukları da beraberinde getirebilir.

Sezaryen Doğum Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Sezaryen Doğum Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Normal doğum olarak da bilinen vajinal doğumun elverişli olmadığı durumlarda anne karnının plasentaya kadar kesilerek bebeğin çıkarılması işlemine “sezaryen doğum”denir. Normal doğumun risk oluşturabileceği bazı durumlarda hekimlerin tavsiye ve yönlendirmesiyle sezaryen doğum tercih edilir. Gelişen anestezi teknikleri ve cerrahi yöntemler sayesinde günümüzde sezaryen doğum anne ve bebek için oldukça kolay şekilde gerçekleştirilmektedir.

Sezaryen Doğumun Gerçekleştirilmesini Gerektirecek Durumlar Nelerdir?

  • Bebeğin kilolu veya iri olması durumunda sezaryen doğum gerekebilir.
  • Bebeğin ters veya yan gelmesi yani doğum kanalında başla ilerlememesi durumlarında sezaryen doğum gerekebilir.
  • Plasentanın doğumdan daha önce bir zamanda rahimden ayrılması durumunda sezaryen doğum gerekebilir.
  • Anne adayının çatısının dar olması sezaryen doğum gerektirebilir.
  • Plasentanın veya herhangi bir tümörün rahim girişini kapatması sezaryen doğum gerektirebilir.
  • İkiz ve üçüz gibi çoklu gebeliğin var olması sezaryen doğu gerektirebilir.
    Anne adayının veya bebeğin kalp sorunlarının gözlemlendiği durumlarda sezaryen gerekebilir.
  • Anne adayın veya bebeğin HIV, HSV, HPV gibi virüs ve enfeksiyonları taşıması sezaryen doğum gerektirebilir.
  • Doğumun beklenenden uzun sürdüğü durumlarda sezaryen doğum gerekebilir.
  • Bebeğin zamanından erken doğmasını gerektiren durumlarda sezaryen ile doğum gerekebilir.
  • Anne adayı daha önceden sezaryen doğum geçirmişse veya rahimden herhangi bir cerrahi operasyon uygulanmışsa sezaryen doğum gerekebilir.
  • Anne adayında doğum korkusu veya vajinusmus gibi sorunlar mevcut ise sezaryen ile doğum gerekebilir.

Sezaryen Doğum

“Sezaryen doğum” için gerçekleştirilen operasyon yaklaşık olarak 30 dakika ile 1 saat arasında sürebilir. Anne aday için epidural veya normal anestezi çeşitlerinden biri tercih edilerek anestezi işlemi gerçekleştirilir. Genel anestezide anne adayı uyuyarak hiçbir şey hissetmediği gibi epidural anestezide yalnızca vücudunun alt kısmı uyuşur ve herhangi bir ağrı acı hissetmeden sezaryen doğum gerçekleşir. Sezeryan doğum için cerrahi operasyon başladıktan sonraki ilk 5-10 dakikalık sürede bebek dışarı çıkarılır. Bebeğin göbek kordonu kesildikten sonra plasenta dışarı çıkarılır. Son olarak kesilen tüm dokular sırayla dikilerek yeniden kapatılır ve cerrahi operasyon sona erer.

Sezaryen doğumun anne adayının tercihi ve sağlıksal gerekliliklerinin olabildiği günümüzde konu etik, hukuki ve tıbbi olarak çok farklı yönlerden değerlendirilmektedir. En doğrusu hekim kontrolünde gelişen bir gebelik eşliğinde hekimlerin yönlendirme ve tavsiyelerine uygun olarak anne ve bebek sağlığı için ebeveynlerin en doğru kararı vermesi olacaktır.

Sezaryen Doğum Sonrası Evde Bakım

Sezaryen Doğum Sonrası Evde Bakım

“Sezaryen doğum sonrası” evde bakım, anne sağlığı için oldukça önem teşkil etmektedir. Sezaryen doğum sonrası hastanede kalma süresi yaklaşık olarak 3 gündür. Eve gitmeden önce, komplikasyonların neler olabileceği gibi doğum sonrası evde nasıl bakım yapılması gerektiği konusunda doktorunuzdan talimatlar alırsınız. Bir sezaryen doğumun iyileşmesi 4 hafta veya daha fazla sürebilir ve sezaryen doğum ameliyattan sonraki ilk yıl boyunca ara sıra ağrıya neden olabilmektedir.

Sezaryen Doğum Sonrası Evde Bakım ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Bol bol dinlenin. Bebeğiniz uyuduğu zaman mutlaka uyumayı deneyin. Arkadaşlarınızdan ve akrabalarınızdan bebek bezi değişimi veya ev işleri ile ilgili yardım isteyin ve bu sırada mutlaka kendinize vakit ayırıp dinlenin.
  • Her gün yürümeyi deneyin. Bir gün önce yürüdüğünüz miktarı yavaşça arttırın. Yürüyüş kanakışını artırır ve pnömoni , kabızlık ve kan pıhtını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, yürümek bebeğe dünyayı tanıtmanın harika bir yoludur.
  • 6 hafta boyunca veya doktorunuz artık istediğiniz faaliyeti gerçekleştirmekte özgür olduğunuzu söyleyene kadar  bisiklet sürme, koşu, halter kaldırma ve aerobik egzersiz gibi yorucu faaliyetlerden kaçının.
  • Doktorunuz müsaade edene kadar, bebeğinizden daha ağır bir şey kaldırmayın. Eşinizden, aile üyelerinizden veya yakınlarınızdan mutlaka yardım isteyin.
  • 6 hafta boyunca veya doktorunuz artık yapabileceğinizi söylene kadar göbek kaslarını zorlayan sit-up’ları veya diğer egzersizleri yapmayın.
  • Öksürürken, hapşırırken veya derin nefes alırken kesi bölgesini korumak için üzerine bir yastık koyun ya da karnınızı tutun. Bu hareket, göbeğinizi destekleyecek ve acınızı azaltacaktır.
  • Her zamanki gibi duş alabilirsiniz fakat duştan sonra kesi bölgesinin kurumasına dikkat edin.
  • Bazı vajinal kanamalar olduğunda hijyenik pedler kullanmaya özen gösterin. Doktorunuz size iyi olduğunuzu söyleyene kadar asla damping yapmayın veya tampon kullanmayın.
  • Fiziksel sağlığınıza dikkat ederken, duygusal sağlığınızı da unutmayın. Bir bebeğe sahip olmak, ummadığınız duyguları ortaya çıkarabilir. Bitkin, üzgün veya hayal kırıklığına uğramış gibi hissederseniz, bu durumu görmezden gelin. Duygularınız hakkında bir arkadaşınız, eşiniz, doktorunuz veya bir danışman ile konuşun.
  • Ne zaman tekrar araç kullanabileceğinizi doktorunuza sorun.
  • Doktorunuz size bildirene kadar seks yapmayın.
  • Bol miktarda sıvı tüketin ve özellikle su için. Anne sütünü artırabilmek ve kabızlıktan kaçınmak için ekstra sıvı takviyesine her zaman ihtiyacınız var.
  • Beslenmenize özen gösterin. Yapılan araştırmalar özellikle sebze tüketiminin anne sütünü daha lezzetli yaptığını ortaya koymaktadır.

“Sezaryen doğum sonrası” annenin yapacağı ve uygulayacağı bu bakımlar annenin iyileşme süresini hızlandıracak ve daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Böylece sağlığına kavuşan anne bebeğiyle daha rahat ve daha fazla ilgilenme imkanı bulacaktır.

Normal Doğum Nedir?

Normal Doğum Nedir?

Anne adayları sağlıkları el verdikçe normal doğum yapmayı hedeflemektedir. Ancak o an ki şartlar itibari ile her anne normal doğumla sonuçlanan bir doğum gerçekleştiremeyebilir. Hala insanlar tarafından tam olarak bilinmeyen normal doğum ne anlama geliyor? “Normal doğum nedir?” Neden çoğu kadınlar için bu kadar önemlidir? Yazımızda bunlardan bahsedeceğiz.

Bir sürü kadın için, normal doğum ve doğumlar, vücutlarının doğanın istediği şekilde çalışabilmesine olan inançlarını onaylar. “Doğal doğum” olarak da adlandırılan normal doğumun, bebeklerine daha güçlü ve duygusal olarak bağlı hissetmelerine yardımcı olduğunu söylerler.

Normal Doğum

Normal doğum, 36-41 hafta arasında yapılan doğumun doğal şeklidir. Bennett ve Brown (1999); normal doğumda vücuttaki her sistem etkilenir ve deneyim kadın hayatında önemli bir ayin anlamına gelir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) (1997) “normal doğum nedir?”i başlangıçta kendiliğinden düşük riskli olarak tanımlar. Bu tanım klinik olarak belirgin özelliklere dayanıyor gibi görünürken, doğumun psikolojik özelliklerini hesaba katmazken, önde gelen ebelik ders kitabı “normal doğumu” ‘gebelikten anneliğe fizyolojik geçiş olarak’ tanımlamaktadır.

Bennett ve Brown (1999); normal doğumda vücuttaki her sistem etkilenir ve deneyim kadın hayatında önemli bir ayin anlamına gelir. Bu tanım, gebelikteki fiziksel ve psikolojik değişiklikleri ve anneliğe geçişi kabul eder.

Simkin, ayrıca “normal doğum nedir?”i, doğumun psikososyal önemi olan bir olay olarak önemini kabul eden fizyolojik bir süreç olduğunu tanımlamaktadır.

Annelik Hizmetleri Geliştirme Derneği (AIMS), hizmetlerini kullanan kadınların deneyimlerine dayanarak ‘normal doğum’ yerine ‘obstetrik doğum’ tanımını önermiştir. Beech’in tanımlarına göre, ‘obstetrik doğum’ doğum eylemi indüksiyonu; emeğin hızlanması; yapay zarların kopması; epidural anestezi veya epizyotominden herhangi birini teşkil eder. Bu, eleme sürecinde, Beech’e (1997) göre “normal doğum”un müdahaleye tabi tutulmamış fizyolojik bir süreç olduğunu gösterir.

Doğal Doğum Nedir?

Normal veya diğer adlandırmasıyla doğal doğum 3 evreden oluşur.

1. Evre Rahim Ağzının Açılması:

Tıp dilinde silinme ve açılma evresi olarak tanımlanır. Rahim ağzının silinme ve açılma sürecinin adı olan bu evrede, rahimin ağzı on santimetre genişliğinde açılmaktadır. Bu dönem ilk doğum yapan annelerde 8 ile 12 saat, ikinci ve daha fazla doğum yapmış annelerde ise 6 ile 8 saat arasında bir süre almaktadır.

2. Evre Atılma Evresi:

Rahim ağzı açılmış olan annenin bebeği doğurması evresidir. Bu evre ilk defa doğum yapan annelerde 1 ile 2 saat, ikinci ve daha çok doğum yapmış annelerde, 2 dakika ile 30 dakika arasında sürmektedir.

3. Evre Plasentanın Atılması (Halas Evresi):

Bu evre çok kısa süre içerisinde tamamlanmaktadır.

Bu evrelerden sonra normal doğum gerçekleşmektedir.

Normal doğum rakamlarının, doğum sırasında veya sonrasında meydana gelebilecek herhangi bir komplikasyonu yansıtmadığını da belirtmek gerekir. Uzmanlara göre sezaryen yapılmasını gerektirecek durumlar ve hastanın kendi isteği gibi şartlar haricinde tüm kadınların normal doğum yapmaya özendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Anne ve bebek sağlığı için “normal doğum”un en ideal yöntem olduğunu unutmayın!