Son yıllarda tüp bebek teknolojileri yardımıyla pek çok bebek dünyaya geldi. Bununla birlikte bu yöntemle gebe kalan kişilerde potansiyel sağlık sorunları hakkında endişeler bulunabilir. Özellikle tüp bebek anne sağlığını etkiler mi sorusu sıklıkla merak edilmektedir.
Son dönemde yaşanan gelişmeler, teknolojik ilerlemeler tüp bebekte başarı oranlarını arttırmaktadır. Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen pek çok faktör vardır.
Bunlar;
- Yumurtalıkların yaşı ve durumu,
- Döllenme oranlarında azalma,
- Miyomların sıklığının artması,
- Döllenen yumurtayı tutma yeteneğinde azalma gibi faktörler bu başarıyı etkiler.
Tüp bebek tedavisinde asıl amaç ilk denemede gebeliği başlatmaktır. Fakat her kadında bu ilk tedavi de mümkün değildir. Üç tüp bebek denemesi sonrası genç yaştaki çiftlerde %80 oranında bu tedavi ile gebe kalınabilmektedir.
Tüp bebek tedavisi anne adayından alınan yumurtalar ile baba adayından alınan spermlerin mikro enjeksiyon yöntemiyle döllenmesi işlemidir. Bu döllenme sonucunda fazla sayıda embriyo ortaya çıkmaktadır. Bu embriyolar içerisinde en sağlıklı olanlar annenin rahmine transfer edilirler. Embriyo rahme tutunabilirse gebelik başlar. Embriyo rahme tutunamazsa aynı süreç tekrar edilmektedir. Gebelik başladıktan sonraki süreç doğal yolla hamile kalınan süreçle aynı şekilde ilerler. Bu nedenle anne ve bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyecek çok az faktör vardır.
Tüp bebek tedavisinde yaşanabilecek bazı komplikasyonlar bulunabilir. Bunlardan ilki çoğul gebeliklerdir. Çoğul gebelik erken doğuma neden olabilir. Tüp bebek tedavisinde fazla sayıda embriyo transferi gerçekleşti için çoğul gebelik görülebilmektedir. Bu nedenle Türkiye’de tek embriyonun yeterli görüldüğü hastalarda fazla embriyo transferi yasaklanmıştır. Eğer anne adayı 35 yaşından küçük ve ilk iki tüp bebek tedavisi bulunuyorsa yalnızca bir embriyo transferine izin verilmiştir. Bu önlemlere çoğul gebelik riski ortadan kalkar.
Yumurta toplama işlemi ile alakalı olarak gelişebilen başka bir komplikasyon ise pelvik enfeksiyonludur. Rahim ve yumurtalıklarda gelişebilen bu enfeksiyonun antibiyotik tedavisi ile engellendiği bilinmektedir. Yumurta toplama işlemi sırasında ayrıca kanama oluşabilir. Fakat bu geçici bir problemdir. Yumurta toplama aşamasında görülen kanamada herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmamaktadır. Fakat kanama fazla ve yoğunsa, lekelenme haricinde yoğun kanamalar görülüyorsa zaman kaybetmeden kadın doğum doktoruna başvurulmalıdır.
Dış gebelik riski de tüp bebek uygulamalarında karşılaşılabilecek bir sorundur. Dış gebeliğin belirlenmesi için gebelik testinden yaklaşık iki hafta sonra yapılacak ultrason muayenesi çok önemlidir. Bu muayene atlanmamalı ve mutlaka dış gebelik riski var mı diye kontrol edilmelidir.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların zararlı olup olmadığı da merak edilen bir başka sorundur. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda hastaya uygulanan ilaçların herhangi bir zararı kanıtlanmamıştır. İlaçlardan dolayı yalnızca OHSS sendromu yaşanabilmektedir.
Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu (OHSS), kullanılan ilaçların yumurtalıkları da fazla miktarda yumurta oluşumu ve kistlere neden olması durumudur. Yalnızca tüp bebek tedavisinde oluşan bir durum değildir. Yumurtlama tedavileri sırasında da nadiren bu sendrom görülebilmektedir. Genellikle en hafif şekliyle görülmektedir. Beslenme alışkanlıklarının yeniden düzenlenmesi ile tedavi edilebilir bir sorundur. Tüp bebek tedavilerinin yalnızca %3’ü oranında görülen şiddetli formu ise anne adayının hastaneye yatmasını gerektirebilir. Bu tedavi de bir haftada sonlanır ve tüp bebek tedavisi kaldığı yerden devam edebilir. OHSS görülen hastalarda binde bir oranında over torsiyonu problemi görülebilmektedir. Yumurtalıkların dönerek burkulması olarak bilinen bu etki tüp bebek tedavisinde en nadir görülen yan etkidir. Tedavide gelişebilecek başka bir yan etki ise ilaçların uygulandığı alanda morluk, şişlik ya da ağrı durumudur. Bu durum kısa sürede kendiliğinden geçmektedir.
Bu komplikasyonları geliştiren kadınların sayısı oldukça azdır. Doğal yollarla gebeliğin mümkün olmadığı durumlarda başvurulan tüp bebek tedavisi, hamile kalmanın ve çocuk sahibi olmanın en güvenli ve etkili yöntemidir.
Bununla birlikte gebelik sırasında annenin yetersiz beslenmesi gibi bazı risk faktörlerinin bir kişinin sonraki yaşamında sağlığını etkileyebileceğine dair kanıtlar mevcuttur. Tüp bebek tedavisi sırasında da sağlıklı beslenme, düzenli doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Yukarıda sıralanan riskler haricinde tüp bebek tedavisi doğal gebelik sürecinden farklı değildir. Doğal gebelikte dikkat edilmesi gereken her ayrıntıya dikkat eder ve sağlıklı bir yaşam sürdürmeye dikkat ederseniz olumlu bir gebelik süreci geçirmiş olursunuz.
Bu tedavi de oluşabilecek diğer problemler ise;
- İlaç tedavisi ile istenilen sayıda yumurta gelişmemesi,
- Ultrasonda görülen foliküllerden yeterli miktarda yumurta toplanamaması,
- Toplanan yumurtalarda döllenme oluşmaması,
- Embriyonun rahime tutunamaması gibi sorunlar yaşanabilir. Bu durumda tedaviler iptal olur ve başarısızlığa uğrar. Yeni tüp bebek tedavisine başlamak gerekmektedir.
Tüp bebek tedavisi uygulamalarında kullanılan ilaçlar yumurtalık kapasitesini azaltmamaktadır. Yumurtalık kapasitesi yaş ilerlemesine bağlı olarak azalır. Bununla birlikte bir diğer merak edilen soru da tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur mu sorusudur. Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olmamaktadır. Bu tedavide kullanılan ilaçlar ve diğer basamaklar erken menopoz durumuna neden olmaz. Erken menopoz yaş ilerlemesine bağlı olarak yumurtalık miktarının azalması ile ortaya çıkar. Tüp bebek tedavisi mutlaka alanında uzman bir kadın doğum doktoru tarafından ve hijyen şartları sağlanmış bir klinikte yapılmalıdır. Tüp bebek tedavisi konusunda detaylı bilgi için Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru Op. Dr. Hasan Ulaş Başyurt kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.
Daha fazla detaylı bilgi için https://opdrhasanulasbasyurt.com/tup-bebek-tedavisi/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!