Hamilelikte Doktor Kontrolleri Ne Sıklıkta Yapılmalıdır?

Hamilelikte Doktor Kontrolleri Ne Sıklıkta Yapılmalıdır?

Hamilelikte Doktor Kontrolleri Hamilelikte İzmir jinekolog kontrolleri, hamileliğin ilerleyişi ve bebeğin sağlığını takip etmek için önemlidir. Doktor kontrolleri, hamileliğin ilerleyişi ve bebeğin sağlığını takip etmek için oldukça büyük bir öneme sahiptir. Hamilelikte doktor kontrolleri arasındaki zaman aralıkları, hamileliğin ilerleyişi ve sağlık durumuna göre değişebilir. Ancak genellikle hamilelik boyunca, bazı temel kontroller yapılır.

  • 1. Hafta: Hamileliğin ilk haftasında genellikle bir tanı konulur ve hamileliğin tarihi belirlenir.
  • 2. Hafta: Hamileliğin ikinci haftasında genellikle bir sonraki doktor kontrol tarihi belirlenir.
  • 8-10. Hafta: Bu haftalarda genellikle ilk ultrason yapılır.
  • 16-20. Hafta: Bu haftalarda genellikle ikinci ultrason yapılır.
  • 24-28. Hafta: Bu haftalarda genellikle üçüncü ultrason yapılır.
  • 36. Hafta: Bu haftalarda genellikle son doktor kontrolü yapılır ve doğum için hazırlıklar yapılır.
  • 38-40. Hafta: Bu haftalarda genellikle doğumun gerçekleşeceği tahmini tarih belirlenir ve doğum için daha sık kontrol yapılır.

Ancak, unutmayın ki, her hamilelik farklıdır ve doktorunuzun önerileri doğrultusunda kontroller yapılmalıdır. Hamilelikte herhangi bir şikâyet veya sorun varsa, doktorunuza daha sık rapor etmelisiniz.

İlk Hamilelik Kontrolüne Ne Zaman Gidilmelidir?

İlk hamilelik kontrolüne ne zaman gitmeniz gerektiği, hamileliğinizin tarihine ve sağlık durumunuza göre değişebilir. Ancak genellikle, hamileliğinizi öğrendiğiniz anda veya hamileliğinizin ilk haftalarında İzmir kadın doğum uzmanı ile görüşmeniz önerilir. Hamileliğin ilk haftasında genellikle bir tanı konulur ve hamileliğin tarihi belirlenir. Bu ilk kontrol sırasında, doktorunuz size hamileliğinizle ilgili bilgi verecek ve hamileliğinizin ilerleyişi hakkında bilgi alacaksınız. Ayrıca, doktorunuz size hamileliğiniz sırasında yapmanız gerekenler, beslenme ve egzersiz gibi konularda önerilerde bulunacaktır.

Hamileliğin ilk haftalarında bir sonraki kontrol tarihi İzmir jinekoloji uzmanı tarafından belirlenir. Doktorunuz size hangi haftalarda kontrol ettirmeniz gerektiğini söyler. Hamileliğiniz boyunca yapacağınız kontroller genellikle 8-10. hafta, 16-20. hafta, 24-28. hafta, 36. hafta ve son haftalarda (38-40) yapılır. Ancak, hamileliğiniz boyunca yapacağınız kontrollerin sayısı ve sıklığı, sağlık durumunuza, önceki hamileliklerinizin sonuçlarına ve doktorunuzun önerilerine göre değişebilir. Eğer hamileliğiniz boyunca herhangi bir şikâyet veya sorun varsa, jinekolog İzmir uzmanlarına daha sık rapor etmelisiniz.

Rutin Uygulanan İncelemeler Nelerdir?

Hamilelikte rutin olarak uygulanan incelemelere genellikle şunlar dahildir:

  • Fiziksel Muayene: Doktorunuz hamileliğinizin ilerleyişi hakkında bilgi almak için, vücudunuzu ve rahminizi incelemeye ve muayene etmeye çalışacaktır.
  • Aşılar: Hamilelikte önerilen bazı aşılar vardır. Doktorunuz size hangi aşıların alınması gerektiği konusunda bilgi verecektir.
  • Laboratuvar Testleri: Hamilelikte rutin olarak yapılan laboratuvar testleri arasında, kan grupları, Rh faktörü, hemoglobin, tümör belirteçleri, HIV, hepatit B, sifilis gibi STI testleri ve gebelik için gerekli olan hormonların düzeyi gibi testler vardır.
  • Ultrason: Hamilelikte rutin olarak yapılan ultrasonlar, bebeğin büyümesi, gelişimi ve pozisyonu hakkında bilgi verir ve doğum tarihini tahmin etmek için kullanılır.
  • Konsültasyon: Hamileliğiniz boyunca doktorunuz size beslenme, egzersiz, cinsel sağlık ve doğum planlaması gibi konularda tavsiyelerde bulunacaktır.

Bu sadece hamilelikte rutin olarak uygulanan incelemelere genel bir örnek olup, her bireyin hamileliği farklıdır ve doktorunuzun önerileri doğrultusunda yapılmalıdır.

Hamilelikte Doktor Kontrolleri Ne Sıklıkta Yapılmalıdır?

Doğum Öncesi Muayeneler Ne Sıklıkla Yapılmalıdır?

Doğum öncesi muayeneler, hamileliğin son aşamasında bebeğin sağlık durumunun ve doğumun nasıl gerçekleşeceğinin takip edilmesi için yapılır. Doğum öncesi muayenelerin sıklığı, hamileliğin ilerleyişi ve sağlık durumuna göre de değişim gösterebilir. Genellikle doğum öncesi muayeneler hamileliğin 36. haftasından itibaren daha sık yapılır. Bu haftalarda, doktorunuz her hafta veya iki haftada bir kontrole çağırabilir. İzmir kürtaj uzmanları ile hamileliğinizin sonunda bebeğin pozisyonunu, plasentanın durumunu, rahim ağzının açılmasını ve bebeğin doğum için hazır olup olmadığını kontrol etmek için muayene yapacaktır. Ayrıca, doktorunuz size doğum sırasında yapılması gerekenler ve doğum planlaması hakkında bilgi verecektir. Hamileliğiniz boyunca herhangi bir şikâyet veya sorun varsa, doktorunuza daha sık rapor etmelisiniz.

Hamileliğin 8. Haftasında Doktor Kontrolü

Hamileliğin 8. haftasında doktor kontrolü, hamileliğin ilerleyişi ve bebeğin sağlığını takip etmek için önemlidir. 8. haftada, doktorunuz bebeğin büyümesi ve gelişimini takip etmek için ultrason yapabilir. Ultrason, bebeğin kalp atış hızını, vücut yapısını ve plasentanın durumunu kontrol etmek için kullanılır. Ayrıca, doktorunuz size hamileliğinizle ilgili bilgi verecek ve hamileliğinizin ilerleyişi hakkında bilgi alacaksınız. 8. Haftada, doktorunuz ayrıca size beslenme, egzersiz ve cinsel sağlık gibi konularda önerilerde bulunabilir. Hamileliğin 8. haftasında, doktorunuz size hamileliğiniz boyunca yapmanız gereken kontrollerin sıklığını ve zamanlamasını belirtecektir.

Gebelikte 11-14. Hafta Doktor Kontrolü

Hamileliğin 11-14. haftasında doktor kontrolü, hamileliğin ilerleyişi ve bebeğin sağlığını takip etmek için önemlidir. Bu haftalarda, doktorunuz bebeğin büyümesi, gelişimi ve organlarının oluşumunu takip etmek için ultrason yapabilir. Ultrason, bebeğin kalp atış hızını, vücut yapısını, plasentanın durumunu ve diğer organların oluşumunu kontrol etmek için kullanılır. 11-14. haftalar arasında, doktorunuz hamileliğinizin ilerleyişi hakkında bilgi alır ve size hamileliğinizle ilgili bilgi alışverişinde de bulunur.

Gebelikte 16-20. Hafta Doktor Kontrolü

16-20. hafta arasındaki gebelik dönemi, bebeğin gelişiminin hızlandığı ve gebenin vücudunda bazı değişiklikler oluştuğu bir dönemdir. Bu dönemde, doktor genellikle aşağıdaki kontrolleri yapacaktır:

  1. Ultrasonografi: Bebeğin gelişimini izlemek için ultrasonografi yapılacaktır. Bu test, bebeğin boyunu, kilosunu, kalp atış hızını ve diğer vücut ölçülerini ölçer.
  2. Vücut sıvısı kontrolü: Doktor, gebenin tuz, şeker ve diğer vücut sıvısı düzeylerini kontrol edecektir. Bu testler, gebenin sağlık durumunu ve bebeğin sağlığını ölçer.
  3. Rahim boyutu kontrolü: Doktor, rahim boyutunu kontrol edecektir. Bu test, bebeğin doğum boyutunu tahmin etmeye yarar.
  4. Plasenta kontrolü: Doktor, plasentayı kontrol edecektir. Plasenta, bebeğin oksijen ve besinleri almasını sağlar.
  5. Fetal hareket kontrolü: Doktor, bebeğin hareketlerini kontrol edecektir. Bu test, bebeğin sağlık durumunu ölçer.
  6. Gebelik takibi: Doktor, gebelik takibi yapacaktır. Bu test, gebenin ve bebeğin sağlık durumunu izler ve gerekirse müdahale eder.

Bu kontroller, bebeğin gelişimini izlemek ve gebenin sağlık durumunu kontrol etmek için yapılır. Bu dönemde doktorunuz ile konuşarak, gebelik ile ilgili endişelerinizi paylaşabilirsiniz.

Gebelikte 20-24. Hafta Doktor Kontrolü

20-24. hafta arasındaki gebelik dönemi, doğumun gerçekleşeceği dönem olarak kabul edilir. Bu dönemde, bebek için önemli olan gelişmeler gerçekleşir. Bu yüzden doktorlar bu dönemde çok dikkatli bir şekilde takip etmekte ve kontroller yapmaktadır. 20-24. Hafta arasındaki gebelik dönemi için doktor kontrolleri bu haftalarda genel olarak doğumun yapılacağı yer ve zaman üzerinden olmaktadır. Ayrıca bu dönemde, doktorunuz size doğum öncesi eğitim ve doğum planları hakkında bilgi de verecektir.

  • Doğum yeri kontrolü: Doktor, bebeğin doğum yerini kontrol eder. Bu test, doğum sırasında bebeğin pozisyonunu tahmin etmeye yarar.

Gebelikte 24-28. Hafta Doktor Kontrolü

Bu haftalarda doktorunuz, bebeğin pozisyonunu ve pelvisin genişliğini kontrol edebilir, eğer bebek pozisyonu uygun değilse, doktorunuz size doğum yöntemi veya sezaryen gibi alternatifleri önerebilir.

Gebelikte Son Doktor Kontrolleri

Hamileliğin son aylarında, doktor kontrolleri bebeğin pozisyonunun ve pelvis genişliğinin kontrolünü, doğum için hazırlığın ve vajinal muayeneler yapılmasını içerebilir. Bu kontroller, doğum tarihinden önce, doğumun yaklaştığını ve bebek için uygun pozisyonun sağlandığını kontrol etmek için yapılır. Ayrıca, doktorunuz size diğer doğum yöntemleri gibi alternatifleri de önerecektir. Son olarak, doktorunuz size doğum öncesi ve sonrası için tavsiyelerde bulunacak ve herhangi bir endişeniz varsa cevap verecektir.

Hamilelikte Down Sendromu Testi Ne Zaman Yapılır?

Hamilelikte Down Sendromu testi, hamileliğin ilk trimesterinde, genellikle 11-14. haftalar arasında yapılır. Bu testler, hamileliğin başlangıcında yapıldığından, bebekte Down Sendromu tespit edilirse, geç dönemde yapılan testlerde olduğu gibi, daha az travmatik bir şekilde karar alınabilir. Bu testler, hamileliğin ilk trimesterinde yapıldığından, bebekte Down Sendromu tespit edilirse, geç dönemde yapılan testlerde olduğu gibi, daha az travmatik bir şekilde karar alınabilir.

Hamilelikte Kan Uyuşmazlığı İğnesi Ne Zaman Yapılır?

Hamilelikte kan uyuşmazlığı iğnesi, genellikle hamileliğin başlangıcında, ilk trimesterde yapılır. Bu iğne, hamileliğin ilerleyişi sırasında bebeğin kan uyuşmazlığı oluşmasını önlemek için yapılır. Kan uyuşmazlığı, anne ve bebek arasında kan grupları veya Rh faktörleri arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanır. Bu iğne, anne adayının bebeğin Rh faktörüne karşı oluşabilecek hassasiyetini engellemek için verilir. Bu iğne genellikle, 28. hafta gibi hamilelik ilerledikçe tekrarlanabilir.

Kan uyuşmazlığı, gebelik sırasında annenin bebeğine zarar verebilecek bir durumdur. Bu nedenle, kan uyuşmazlığı olasılığı olan hamileler için önleyici tedbirler alınır. Bu tedbirler arasında, hamilelik sırasında kan uyuşmazlığı iğnesi yapılması en yaygın olanıdır. Kan uyuşmazlığı iğnesi, hamileliğin başlangıcında yapılması önerilir çünkü bu iğne, erken dönemde yapıldığında daha etkili olur. Ancak, eğer hamileliğin ilerleyen dönemlerinde fark edilirse, hala yapılabilir. Doktorunuz sizin için en uygun zamanı belirleyecektir.

Kürtaj Hakkında Merak Edilenler

Kürtaj Hakkında Merak Edilenler

Kürtaj Hakkında Merak Edilenler. Kürtajın kelime manası temizlenme ya da arında anlamına gelmektedir. Bilinen manası ile de normal şekilde ilerlemeyen ya da istenmeyen gebeliği sonlandırmak demektir. Bu tedavi esnasında acı hissedilmemekte hatta birkaç dakika içinde bitmektedir. İzmir kadın doğum doktoru sadece hayatı tehlike oluşturan durumlarda uygulanması gerektiğini söylemektedir. Tedavinin gerçekleşmesi için birçok farklı yok bulunmaktadır. Kürtajın nedeni uygulanması planlanan tedaviye de yön vermektedir. Her ne koşulda olursa olsun kürtaj doğum doktoru tarafından yapılmalıdır.

Kürtaj Nasıl Yapılır?

Önceleri metal cihazlar nedeniyle ağrılı ya da kanamalı bir şekilde uygulanmaktaydı. Tedavi esnasında kadınlar açık çekerek hayati risk yaşardı. Kürtaj modern tıp sayesinde eski yöntemlerden farklı yeni yöntemlerle uygulanmaktadır. Özellikle vakumlu kürtaj adı verilen yöntem bu işi kolay bir hale getirmektedir. Donanımlı ya da uzman doktor klinikleri bu süreci korkulan bir hal olmaktan kurtarmaktadır.

Kürtajın yapım süreci şöyle bilinmektedir. Tedaviye başlarken hangi anestezi yönetiminin kullanılması gerektiği belirlenmelidir. Duruma göre lokal yada genel anestezi kullanılarak işleme başlanmalıdır. Hasta koltuğa uygun şekilde oturtulmaktadır. Ultrasonla ön bir tedavinin yapılmaktadır. Bu tedavide rahimle ilgili genel bilgi toplanır.

Vajinaya yerleştirilen özel bir cihazla rahmin ağzı açılır. İzmir jinekolog tarafından rahat görülecek bir hale getirilir. Bu durumda gebelik ne kadar erken ise işlem o kadar kolay sonuçlanmaktadır. Daha sonra rahme yerleştirilen vakumlu bir kanül yardımıyla rahmin içi boşaltılır. Gereken temizlik işlemi yapıldıktan sonra hasta için işlem sonlandırılır.

Bu tedavide metal araçların kullanımı önerilmemektedir. Rahim içinde tahrişin önüne geçilmelidir. Bunun için dikkatli olmak gerekmektedir. İşlem steril ve hijyenik bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Kadın hastalıkları doktoru bu işlemden sonra son bir muayene yapmak suretiyle hastayı koltuktan kaldırmalıdır.

Kürtaj Sonrası Alınan Bebek Ne Yapılıyor?

Kürtaj işlemi yapılırken alınan şey sadece zigot ya da cenin olarak bilinmektedir. Bu şey daha bebek olarak büyümemektedir. Sadece cansız bir et parçasıdır. Vakumla çekildiği şekliyle tıbbi atıkların arasına atılmaktadır. Eski zamanlarda toprağa gömülmekteydi. Bu uygulama günümüzde doğru bulunmamaktadır. Kürtaj yapılan bebek bu tedavi uygulanırken acı çekmemektedir.

Kürtaj Hakkında Merak Edilenler

Kürtaj Yasak Mı?

Ülkemizde kürtaj sadece 10.haftaya kadar kanuni bir şekilde yapılmaktadır. Sınırın on hafta olmasındaki husus bebeğin henüz acı hissetmemesidir. İnsanların evli ya da bekar ayrımı yapılmaksızın bu süreye kadar yasal manisi bulunmamaktadır. Kürtaj yaptırmak isteyen anne adayının 18 yaşından büyük olması gerekmektedir. Birçok farklı ülkede farklı kriterler aranıyor olsa da bizim ülkemizde bu şekilde uygulanmaktadır. Bu tedavi için aranılan yasal şartlar kısaca şu şartlara dayanmaktadır.

  • 18 yaşını aşmayan kişi evli ya da bekar olursa kürtaj olmamaktadır. Anne ya da babasının rızası aranmaktadır.
  • Anne sağlığını tehdit eden bir durum olduğunda kürtaj işlemleri yapılmaktadır.
  • Bebeğin anne karnında ölmesi durumunda maalesef bu işlem zorunlu olmaktadır.
  • Bebek düşerse içeride kalan parçalar mecburen kürtaj ile alınmaktadır. Bu işlemin yapılması için süre sınırı olmamaktadır. Annenin sağlığını tehlikeye atması muhtemel olan bu durumda tedavi acil bir şekilde yapılmalıdır.
  • Hamilelik oluşup kese boş olursa ya da dış gebelik durumunda ne yazık ki kürtaj yapılmaktadır.
  • 15 yaşını aşmayan bayanlar için anne baba rızası da yeterli olmamaktadır. İzmir kadın hastalıkları doktoru bu durumlarda heyet raporu istemektedir. Heyet raporu olur verse dahi polise başvuru da bulunmak zorunludur.
  • Merdiven altı sahte doktorların yaptığı kürtaj işlemleri insanların hayatına mal olmaktadır. Dolayısıyla gerçek bir doktorla steril şartlarda işlemin yapılması gerekmektedir.
  • Bayan evli ise doktora başvurduğunda eşinin rızası da alınmak zorundadır.
  • Tüm bu izinler alınmış olsa dahi gebelikler on haftayı aştığı takdirde kürtaj işlemi imkansız hale gelmektedir.

İzmir jinekolog bu durumlarda kesinlikle kanunlara uyum sağlamaktadır.

Kürtaj Ne Zaman Yapılır?

Kürtaj yaptırmak isteyen kişilerin zaman konusunda tereddütleri bulunmaktadır. Bu tedavi günün her saatinde yapılmaktadır. Doğum doktoru öncelikle anneyi muayene edip anestezi yapar. Anestezi etki gösterdiği zaman kürtaj işlemi başlamaktadır. Gebeliğin ilk on haftasında kürtaj işlemi sorgusuzca yapılmaktadır. Bunun dışında annenin karnında bebeğin hayatı son bulmuşsa ya da bebeğin varlığı anneyi öldürürse izin verilmektedir. Bu durumlarda ne yazık ki süre gözetimi yapılmamaktadır. Kürtaj yapılırken zaman gözetilmeyen bir durum ise bebeğin düşmesidir. Bebek düştüğünde rahime yapışık parçalar varsa bunlar kürtajla alınmaktadır. Bu işlem hamileliğin her döneminde yapılmaktadır. İzmir kadın doğum doktoru bu durumda annenin sağlığını öncelemektedir.

Kürtaj Fiyatları

Bu tedavinin fiyatları her duruma göre ayrı bir tarife ile uygulanmaktadır. Kürtaj sıradan bir işlem değildir. Dolayısıyla sağlıklı, temiz ya da steril bir ortamda yapılmalıdır. Fiyatlar kürtaj sırasında ya da tedavinin niteliği belirlendiği takdirde belli olmaktadır. Her kürtajda uygulanan işlem aynı olmadığından dolayı ücretler de aynı olmamaktadır. İzmir kadın hastalıkları doktoru bu durumda öne çıkmaktadır. İnsanların bu önemli tedavisini en uygun fiyatla atlatmasını sağlamaktadır. Kürtaj için doktora gidilip muayene olunması ve bu muayeneden sonra fiyat alınması uygun olmaktadır.

Kürtaj olmak isteyen kişiler merdiven altı yerleri ucuz olduğu için tercih etmektedir. Bu işlem çok önemli hatta dikkat gerektiren bir süreçtir. Kirli, steril olmayan ya da doktor bile olmayan kişilere düşük ücretle kürtaj olmak intihardır. Söz konusu hayat olduğu için para sorun edilmemelidir. İzmir jinekolog zaten uygun fiyatlarla işlem yapmaktadır.

Tüp Bebek Hakkında Merak Edilenler

           Tüp Bebek Hakkında Merak Edilenler.    Normal ya da doğal yollar olarak adlandırılan şekilde çocuk sahibi olamayan çiftlerin en çok başvurduğu doğum destek modeli tüp bebektir. Bu şekilde gebe kalınan bebeklerin, çiftin kendi çocuğu olduğunu ve yalnızca döllenme desteği sağlandığını belirtmekte yarar vardır. En temel haliyle İzmir kadın hastalıkları doktoru ve profesyonel ekip tarafından yapar ortamda babanın spermlerinin annenin yumurtasıyla birleştirilmesi esasına dayanmaktadır.

Tüp Bebek Nedir?

               Doğal cinsel birleşme yoluyla çocuk sahibi olamayan çiftler, İzmir kadın doğum doktoru müracaatı sonrasında, hekim tarafından önerilmesiyle tüp bebek tedavisine yönlendirilir. Yapılan işlem en basit şekilde, baba adayının meni sıvısında bulunan spermlerin, laboratuar ortamında anne adayının yumurta hücresiyle birleşmesi sağlanmaktadır. Burada elbette çok sayıda teknik detay ve değişken faktör devreye girmektedir. İlk olarak baba ve anne adayı ile ilgili temel bilgileri paylaşmak gerekir.

               Erkeklerde sperm üretimi yaşam sonuna kadar devam ettiğinden, erkeklerde keskin bir üst yaş sınırı bulunmamaktadır. Vücutta sperm bulunduğu sürece tüp bebek tedavisi gerçekleştirilebilir. Hatta sperm sayısının azlığı ya da hareketli spermlerin azlığı gibi durumlarda bir takım cerrahi müdahaleler yardımıyla çocuk yapmaya elverişli spermler ele geçirilerek annenin yumurtasına enjekte edilebilmektedir. Baba adayının sperm sayısı ya da mevcut spermlerin hareketlilik seviyesi az olması durumunda mikroenjeksiyon adı verilen yöntemle meni içerisindeki üretkenliğe elverişli spermler alınabilmektedir. Meni sıvısında sperm hücresine rastlanılmaması durumunda da cerrahi yollarla testis içerisinden doğuma elverişli sperm elde etmek mümkündür.

               Öte yandan anne adayı olan kadınların, hayatı boyunca kullanacağı tüm yumurta hücreleri doğumla birlikte vücudunda bulunmakta ve hiçbir şekilde üretimi yapılmamaktadır. Bu nedenle kadınlarda 40-45 yaşından önce tüp bebek sahibi olunması önerilir. 45 yaşından sonra doğuma elverişli yumurta hücresi bulunma ihtimali %1 seviyelerine kadar düşmekte olup, 30 yaş öncesinde bu oran %60 seviyelerindedir. 30-40 yaş aralığında ise %35 oranında başarılı gebelik sağlanabilmektedir.

Tüp Bebek Nasıl Olur?

               Merkezimizde bulduğunuz jinekolog İzmir ilinde tüp bebek tedavisi alanında deneyimli ve yetkin olup, başarılı işlem sayısı oldukça yüksektir. Baba adayının ejakülasyon (boşalma) yöntemiyle meni sıvısı alınarak içerisindeki spermlerin laboratuar ortamında ayırt edilmesiyle tüp bebek tedavi süreci başlamaktadır. Ardından anne adayının rahim içine ulaşarak yumurta hücreleri alınmaktadır. Yapay bir ortamda döllenme sağlanarak embriyo oluşumu sağlanır. Son olarak ise elde edilen embriyo anne rahmine enjekte edilerek gebelik başlatılır. İzmir jinekolog tarafından bu şekilde sağlanan gebeliğin, bu süreçten sonra normal bir gebelikten farkı ve ekstra bir riski olmadığı bilinmelidir. Normal bir gebelikte ne kadar risk mevcutsa, tüp bebek yoluyla sağlanan gebeliklerde de aynı riskler mevcuttur. Tüp bebek düşüklerinin daha çok olduğuna dair bulgular olmakla birlikte, daha sonra yapılan çalışmalarda bu düşüklerin gebelik öncesinde var olan kadın hastalıklarına bağlı olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Bu nedenle tüp bebek düşük riski, normal gebeliklerle aynı oranda kabul edilmektedir. Ayrıca tüp bebekle gebe kalındıktan sonra embriyo rahim duvarına tutunduktan sonra, annenin günlük yaşamına kısıtlama olmaksızın devam edebileceğinin belirtilmesi gerekir.

               Tüp bebek döllenme süreçleri ise iki aşamada yönetilebilmektedir. Klasik yöntem adı verilen döllenme metodunda, sperm hücreleri ve yumurta hücreleri laboratuar ortamında serbest bırakılarak doğal bir döllenme olması hedeflenmektedir. Alternatif olarak mikroenjeksiyon metodunda ise, sperm hücreleri embriyolog tarafından yumurta içerisine enjekte edilerek döllenme süreci kesin olarak sağlanır.

Tüp Bebek Aşamaları Nelerdir?

               İzmir kadın hastalıkları doktoru tarafından yönetilen tüp bebek sürecinde en önemli görevlerden birisi de embriyologa düşmektedir. Döllenme sürecinin yönetilmesinden sorumlu olan embriyolog, deneyimi ve bilgisi doğrultusunda en kaliteli sperm hücresini ve doğuma en elverişli yumurta hücresini seçebilir. Bu sayede elde edilebilecek en sağlıklı gebelik oluşturulabilir.

               Tüp bebek aşamalarına başlamadan önce, baba ve anne adayının ön hazırlık süreci bulunmaktadır. Öncelikle 35 yaşın altındaki anne adaylarının, bilinen bir doğuma engel hastalığı olmaması halinde, 1 yıl korunmasız ilişki yaşaması ve bu sürede gebe kalamaması halinde tüp bebek sürecini değerlendirmesi uzmanlar tarafından önerilmektedir. 35 yaşın altında olsa da, alternatif tedavilerle normal gebelik hedefleyen anne adaylarının ise deneme süresini 6 ay ile sınırlı tutarak, yaş sınırına takılmadan tüp bebek tedavisine başlaması önerilebilir.

               Tüp bebek tedavisine karar verdikten sonra baba adayı, alternatif yöntemler ile sperm kalitesi ve hareketlilik oranını artırabilir. Bu süreçte anne adayının ise protein ağırlıklı beslenmesi önerilmektedir. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra İzmir kadın doğum doktorunun da onayıyla tüp bebek süreci başlatılabilir. Tüp bebek tedavisinde ilk olarak babanın sperm hücreleri alınır. Ardından annenin yumurta hücreleri ağrısız bir şekilde, genellikle anestezi altında, rahim içerisinden çıkarılarak laboratuar ortamına aktarılır. Klasik ya da mikroenjeksiyon metotlarıyla döllenme sağlandıktan sonra embriyo oluşumu beklenir. Oluşan embriyo anne rahmine bırakılarak gebelik sağlanmış olur.

               Tüp bebek ile bu şekilde gebe kalındıktan sonra, birkaç hafta cinsel ilişkiden uzak durulması önerilmektedir. Bu konuda bilimsel bir çalışma bulunmamakla birlikte, jinekolog İzmir uzmanları tecrübelerine ve bilgi birikimlerine dayanarak yumurtanın rahim duvarına tutunmasından emin olunması ve erken düşük risklerini önlemek adına döllenme sonrası birkaç hafta cinsel diyet tavsiye etmektedir.

               Tüp bebek kaç kez denenir konusunda ise, genel uygulama 3 kez denenmesi yönündedir. Teknik ve pratik olarak 3. seferden sonraki denemelerde başarılı gebelik elde edilme ihtimali olmakla birlikte, çiftler için artan maliyet nedeniyle 3 kez başarısız sonuçlanan tüp bebek denemelerini dördüncü kez denemeler tavsiye edilmemektedir. Yine de çiftin isteği doğrultusunda daha fazla deneme yapılabilir ve başarılı gebelik elde edilebilir.

Tüp Bebek Hakkında Merak Edilenler

Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan İlaçlar?

Tüp Bebek Hakkında Merak Edilenler. İzmir jinekolog uzmanları tarafından, tüp bebek tedavi sürecinde bir takım ilaçlardan destek alınmaktadır. FSH hormonu takviyesi odaklı ilaçların ve düşük önleyici etkisiyle bilinen Progestan ilacının yanı sıra, folik asit kullanımı da oldukça yaygındır.

Tüp Bebek Fiyatları

               Tüp bebek karar aşamalarını geçen ve tüp bebek desteği almak isteyen çiftleri ilgilendiren bir diğer önemli konu ise tüp bebek fiyatları olarak karşımıza çıkmaktadır. Yukarıda sayılan tedavilerden hangilerinin kullanılacağı, anne ve babanın çocuk sahibi olmaya ne düzeyde elverişli olduğu, ekstra cerrahi ya enjeksiyon işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı gibi çok sayıda değişkene bağlı olarak tüp bebek fiyatları değişebilmektedir. Bununla birlikte, özel sağlık sigortaları tüp bebek tedavilerinin de bir kısmını karşılayabilecek şekilde düzenlenebilmekte ve bu da anne-baba adaylarının maliyetini ciddi ölçüde etkilemektedir.

Suda Doğum Nedir?

               Suda Doğum Nedir? 21. yy ile birlikte hayatımıza giren, ancak son 3-4 yıldır özellikle sosyal medyanın etkisiyle daha sık karşımıza çıkan olgulardan en dikkat çekeni Suda Doğum konusudur. Henüz tecrübe etmemiş herkes büyük merak duygusu uyandıran konuyla ilgili en çok merak edilen soruları yanıtlayarak, İzmir kadın doğum doktoru arayanlara bir yönlendirme yapmış olalım. Öncelikle bir tanımını yapmak gerekirse, suda doğum temel olarak doğum için özel hazırlanmış bir havuz içerisinde normal doğum yoluyla gerçekleştirilir.

Suda Doğum Nasıl Olur?

               Sosyal medya paylaşımlarıyla birlikte her geçen gün daha fazla kullanıcı tarafından aratılan ve özellikle ilimizde İzmir jinekolog arayışlarına giren suda doğumla ilgili en çok merak edilen sorulardan birisi şüphesiz sürecin nasıl gerçekleştiğidir. Anne ve bebek için oldukça faydalı bir süreç olarak tavsiye edilen suda doğum, sıcaklığı sürekli olarak kontrol edilen yapay doğum havuzlarında gerçekleştirilir. İnsan vücut sıcaklığı 36,5 derece olduğu düşünülürse, doğum suyunun sıcaklığının 37 derece olacak seçilmesi oldukça ideal görünmektedir. Banyo suyu ılıklığındaki su, tüm bakterilerden arındırılmış olarak anne için hazırlanır ve böylece oluşabilecek riskler ortadan kaldırılır. Uzman doktor ve eğitimli hemşireler eşliğinde gerçekleştirilmesi hayati önem taşıyan suda doğumun, normal doğumlardan ekstra bir riski olmadığı bilinmektedir. İşlem öncesinde İzmir kadın hastalıkları doktoru tarafından mutlaka anneye süreçle ilgili bilgi verilmeli ve nefes egzersizleri başta olmak üzere bir takım eğitimler verilmelidir.

Suda Doğum Nasıl Yapılır?

               İnsanın iç vücut sıcaklığıyla paralel olarak 37 santigrat derece olarak hazırlanan doğum havuzlarında gerçekleştirilen suda doğum, mutlaka bu konuda eğitimli ve yeterli tıbbi personel tarafından uzman doktor kontrolünde gerçekleştirilmelidir. Suda doğum nasıl yapılır sorusunda önce, kimler suda doğum yaptıramaz konusundan bahsetmek gerekir. Öncelikle aktif enfeksiyonu bulunan annelerin bu işlemi yaptırmamaları önerilir. Ek olarak rahim bölgesinde aktif kanaması olan anneler ile 37 haftanın altında doğum yapması gereken annelerin suda doğum yaptırılması önerilmemektedir. Ayrıca çoğul bebek taşıyan anneler ile bebeğinin kilosu standart aralıkların üzerinde olan kişilerin de suda doğum yaptırması uygun görülmemektedir.

               Bu nedenlerle suda doğum kararı veren anne ve taşıdığı bebek mutlaka çeşitli testlerden geçirilerek sürece uygunluğu İzmir kadın doğum doktoru tarafından kontrol edilmelidir. Hem anne, hem de bebeğin suda doğumuna engel bir durum görülmemesi halinde, uzman doktor tarafından eğitimli personel yardımıyla normal doğum şeklinde süreç gerçekleştirilir.

Suda Doğum Nedir

Suda Doğum Faydaları Nelerdir?

               Bilinen herhangi bir zararı ya da yan etkisi bulunmayan Suda doğum faydaları da oldukça ilginçtir. En önemli faydalar arasında annenin yaşadığı ağrı ve sancıları azaltması bulunmakla birlikte, ılık su kasılmalara da yardımcı olarak doğumu kolaylaştırmaktadır. Ayrıca bebek üzerinde de bazı olumlu etkileri olduğu bilgileri mevcuttur. Yapılan boylamsal çalışmalarda suda doğumu gerçekleşen bebeklerin, sezaryen ya da normal doğum şeklinde dünyaya gelen bebeklere göre daha sakin bir yapıda oldukları ve gergin olmadıkları, daha huzurlu bir erken bebeklik dönemi geçirdiklerine dair bulgular vardır.

               Bunlara ek olarak, bebeğin dış dünyaya adaptasyonu kolaylaştırdığı de bilinen bir faydadır. Anne karnında sıcak bir ortamda bulunan bebeğin, sterilize amaçlı soğutulmuş odada dünyaya gelmesindense, anne karnıyla aynı sıcaklıktaki suyun içerisinde dünyaya gelmesi arasında anlamlı bir fark vardır. Bebeğin dünyaya uyumunu ciddi ölçüde kolaylaştıran ılık su, annenin doğum gerginliğini de azaltarak yine bebeğin üzerindeki baskıyı azaltmakta ve huzuru artırmaktadır.

               Zaten kasılmaların rahatlaması, rahim ağzının rahat açılması ve annenin rahat hareket edebilmesi gibi olumlu etkileri bulunan suda doğum sürecinde, genellikle suni sancı ya da doğum bölgesine kesik atılması gibi dış müdahalelere gerek kalmamaktadır. Suda doğum gerçekleştirmek için aradığınız jinekolog İzmir ilinde mevcut olup, referansları hayli olumlu seviyededir.

Suda Doğum Havuzu Nasıl Olur?

               İzmir Kadın hastalıkları doktoru tarafından hazırlanan doğum suyu, küvet mantığında hazırlanmaktadır. Annenin iç vücut sıcaklığı olan 36,5 dereceye oldukça yakın olan 37 derece sıcaklığa sahip su, banyo suyu ılıklığında ayarlanmaktadır. Elbette sürekli olarak ısının korunması için takip edilirken, bakterilerden arındırılmakta ve anne ile bebek sağlığı açısından risk taşıyan etkenler ortadan kaldırılmaktadır. Bu sayede hem anne hem de bebek için hem güvenli bir doğum ortamı oluşturulurken, hem suyun rahatlatıcı etkilerinden yararlanılır.

               Suyun rahatlatıcı etkileri sayesinde, doğum sancıları anlamlı ölçüde azalmakta buna karşılık doğum süresi bir o kadar kısalmaktadır. Çoğu vakalarda suni sancıya bile gerek kalmadan suda doğum gerçekleştirilebilmektedir. İzmir kadın doğum doktoru tarafından yönetilen süreçte, uzman doktora suda doğum konusunda eğitimli sağlık personeli eşlik etmektedir. Burada elbette anne adayının da doğum işlemi öncesinde suda doğumla ilgili detaylı bir şekilde bilgilendirilmiş olması gerekmektedir.

               Suda Doğum Nedir? Doğum için özel olarak hazırlanan havuzlar içerisine ideal sıcaklıkta ve her türlü bakteriden arındırılmış bir havuz kullanılmaktadır. Kesinlikle yüzme havuzu olarak düşünülmemesi gereken suda doğum havuzları, en ince değerlerine kadar analiz edilmekte ve suda doğum için ideal bir ortam oluşturulması esasına göre hazırlanmaktadır. Bu nedenle suda doğum yaptırmak isteyen anne adaylarının mutlaka bu alanda deneyimli ve olumlu referansları bulunan merkezlere yönelmesi gerekmektedir. Yanlış ya da uygun olmayan havuzlarda gerçekleştirilen doğumlar, anne ve/veya bebeğe hasarlar verebilmektedir. Suda doğum süreci için analiz edilen değerlere sahip olan uygun bir doğum havuzu içerisinde ve yetkin sağlık ekibiyle gerçekleştirilen suda doğum süreci, hem anne hem de bebek için oldukça kolay ve risksiz bir süreç oluşturmaktadır.

İzmir Suda Doğum Fiyatları

               Jinekolog İzmir arasını sonuçlandıran anne adaylarını bekleyen en önemli sorulardan birisi şüphesiz İzmir Suda Doğum fiyatları olmaktadır. İstanbul ve Ankara’da sunulan fiyatlara paralel olarak sunulan hizmetin ücreti de diğer metropollerimiz ile aynı seviyededir. Elbette anne adayının ve bebeğin sağlık durumuna, yapılacak olan işlemlere, anne adayının varsa sağlık sigortası ve bunun kapsamına, özel sağlık sigortası yoksa genel sağlık sigortası kapsamına bağlı olarak değişebilmektedir. İzmir suda doğum fiyatları 2022 yılı için tüm bu etkenler ışığında 4.000 TL ila 25.000 TL bandında belirlenebilmektedir. Daha detaylı bilgi almak için merkezimizden randevu alabilir ya da müşteri temsilcilerimizin size ulaşması için bize not bırakabilirsiniz.

Normal Doğum Mu Sezaryen Mi?

Hamile kadınlar gebeliğinin en başından sonuna kadar bebeklerinin sağlıklı doğmasını istemektedir. Bu nedenle bütün sağlık konularını en ince ayrıntısına kadar ölçüp biçer ve bebeklerine uygun olanı tercih ederler. Özellikle hamile kadınlar bebeklerinin doğumu yaklaştıkça normal ve sezaryen doğum arasında karar vermekte zorlanmaktadır. İki seçeneğinde birden fazla avantajı ve dezavantajı bulunmaktadır.  Fakat önemli olan hem annenin hem de bebeğin sağlığıdır. Bu nedenle hamile kadınlar etrafından duyduklarına göre değil de doktorunun önerisine göre hareket etmesi gerekir. Kesin olarak doğumun hangi şekilde yapılacağı 37/38 haftalıkken belirlenmektedir. Ancak bu süre bebeğin durumuna göre 41/42. haftalara kadar uzayabilmektedir. Eğer çocuğun başı Rahime doğruysa, sağlık sorunu yoksa ve 400 gramdan az ise  normal doğum tercih edilebilir. 

Ancak bebek ters ise, hamile olan kadın daha önceden sezaryen doğum gerçekleştirse ve normal doğumdan korkuyor ise sezaryen doğum gerçekleşebilmektedir. Doktorların önerisi ise her şey normal ise kadınların normal doğum yapmasıdır. Fakat hamilede kalp krizi, kaza ya da kötü sağlık sorunları oluşur ise sezaryen zorunlu olmaktadır. 

Normal Doğum Avantajları Ve Dezavantajları 

Doğum yaklaştıkça anne de korku, heyecan da artmaktadır. Özellikle normal doğum mu yoksa sezaryen doğummu kararı hamileyi bazen strese sokabilmektedir. Doktorların önerdiği normal doğum avantajları ise şu şekildedir;

  • Normal doğumda bebek olması gereken vajinal yoldan geldiğinde anne hemen toparlanabilmektedir. Bu nedenle 24 saat içerisinde günlük hayatına dönüş yapabilmektedirler.
  • Normal doğum yapan kadında sancı nedeniyle oksitosin hormonu devreye girmekte ve anne sütü kısa sürede gelebilmektedir.
  • Bebek dar alanlar geçtiği için ilk önce akciğer sıkışmakta sonra havayla temas etmektedir. Bu olaydan dolayı ise akciğer daha güçlü olabilmektedir.
  • Normal doğumda anne uyanık olduğu için bebek doğduğu andan itibaren temasa geçerek duygusal bağ kurabilmektedir.
  • Normal doğum sırasında olası sorunda hemen müdahale edilerek sezaryen doğuma alına bilinmektedir.

Normal doğumun şu gibi dezavantajları da bulunmaktadır;

  • Normal doğum sonrası vajinanın genişlemesi nedeniyle kalın bağırsak ya da idrar kesesinin vajina içine doğru fıtıklaşması gerçekleşebilmektedir.
  • Bebek kilolu ise doğum sırasında vajinanın genişliği artmakta ve dikilmesinde zorluk olabilmektedir.
  • Acı çeken anneler bundan sonraki hayatında normal doğumdan çekinebilmektedir. 

Sezaryen Doğum Avantajları Ve Dezavantajları

normal doğum mu sezaryen mi?

En çok merak edilen doğum seçeneğinden birisi ise sezaryen doğum olmaktadır. Normal doğumdan korkan çoğu hamile kadınlar sezaryen doğumu tercih edebilmektedir. Ayrıca zorunlu nedenlerden dolayı da doktorların kullandığı doğum seçeneği de olabilmektedir. Sezaryen doğumun avantajları ise şu şekildedir;

  • Sezaryen doğumun en büyük avantajı bebeğin sağlıklı ve kolay şekilde dışarıya çıkmasıdır.
  • Bebeğin oksijensiz kalma gibi durumu bulunmamaktadır.
  • Bebeğe zarar vermediği için risksiz bir doğum seçeneğidir.
  • Sezaryen doğumu tercih eden kadınların rahimde genişleme gibi durumu bulunmamaktadır. Böylece kadının anatomik yapısı bozulmamaktadır.
  • Anne adayı için kolay bir doğum olmakta ve ağrı ya da sancı çekmemektedir. 

Sezaryen doğumun avantajları bulunduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. Sezaryen doğumun dezavantajları ise şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Sezaryen normal doğumun aksine ameliyat gibi işlemekte ve en az ameliyat kadar riskli olabilmektedir.
  • Sezaryen doğumda sıklıkla karşılaşan bir sorun ise kanama ya da rahime yakın organlarda yaralanmadır.
  • Sezaryen doğum olan kadınlarda ileriki dönemlerde bacakta pıhtı sorunu oluşabilmektedir.
  • Sezaryen doğumdan sonra anne en az iki gün yatakta kalmaktadır. Bu nedenle bebeğiyle normal doğuma göre daha uzun süre sonra bağ kurabilmektedir.

Sezaryen sonrası annede ağrılar olabilmektedir.

Daha fazla detaylı bilgi almak ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru Op. Dr. Hasan Ulaş ile iletişime geçebilirsiniz. Hızlı randevu almak için tıklayınız…

Ayrıntılı Ultrason Nedir?

Ayrıntılı Ultrason Nedir?

Annelik heyecanı yaşayan kadınların hayatlarına gebelik süreleri boyunca pek çok yeni terim girmektedir. Ayrıntılı ultrason da bu yeni terimlerden biridir. Peki tam manası ile Ayrıntılı ultrason nedir? Gelişen teknoloji artık hamilelik esnasında bebeğin organlarının gelişmişlik düzeyini ya da herhangi bir sorunun olup olmadığının anlaşılmasını sağlamaktadır. Halk arasında renkli ultrason olarak bilinse de detaylı ultrason, bebeğin anne karnındaki sağlık durumunun en net şekilde görüldüğü ultrason çeşididir.

Ayrıntılı Ultrason Ne Zaman Yapılmalıdır?

Detaylı ultrasonda genel önem bebeğin organlarının ve sağlık durumunun tespitidir. Ultrason sırasında anne ve baba adayları bebeklerinin yüzlerini üç ya da dört boyutlu olarak görebilmektedir. Ancak bu ultrasonun çekim amacı bebeğin görülmesi değildir. Ayrıntılı ultrason, bebekteki anomalilerin belirlenmesi amacı bulunmaktadır.

Her gebelik süreci kendine has özellikler gösterebilmektedir. Ancak buna karşın ayrıntılı ultrason için uzmanlar tarafından belirlenmiş olan zaman aralıkları bulunmaktadır. Anne adaylarının doktorları ile yaptıkları görüşmeler arsından 19. ve 23. haftada herhangi bir zaman dilimi içerisinde ultrasonlarını çektirmeleri gerekmektedir.

Ayrıntılı Ultrasonda Bebekteki Olası Sorunlar Kesin Tespit Edilir Mi?

Renkli ultrasonda anne ve baba adaylarının bebeklerinin sağlık durumları ile alakalı olarak kesine yakın bilgiler edinmeleri mümkündür. Bu ultrason sisteminde beyinde su toplanması gibi önemli sağlık sorunları tespit edilebilmektedir. Plasentanın su yoğunluğunun da ayrıntılı ultrason sonuçlarına göre öğrenilmesi mümkündür. Olası rahatsızlıkların bu aşamada tespiti anne ve baba adaylarının bebeklerini sağlıklı bir şekilde kucaklarına almalarını sağlamaktadır. Çünkü günümüzde pek çok rahatsızlığın anne karnında tedavi uygulanan sistemleri bulunmaktadır. Böylece bebekler fıtıktan iç organlarında oluşan rahatsızlıklara kadar farklı alanlarda daha doğmadan tedavi edilebilmektedir.

Ayrıntılı Ultrason Kaç Kere Çektirilmelidir?

Anne adaylarının büyük bir çoğunluğu bebeklerinin 3 ya da 4 boyutlu ultrasonlarla sürekli olarak görmek istemektedir. Ancak sürekli olarak ultrason çektirmenin bebek sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. İlk çekilen mecburi ultrasonun ardından ayrıntılı ultrason talepleri doktorların sorun tespitlerinden sonra yinelenmektedir. Bu nedenden ötürü ayrıntılı ultrason çekimleri hakkında merkezimiz ile iletişim kurularak adet belirlenmesine gidilmesi önerilmektedir.

Kürtaj Yaptırmak İstiyorum

Kürtaj Yaptırmak İstiyorum

İstenmeyen hamilelikler neticesinde ya da anlık öfkelenmeler sonrasında kadınlar kürtaj yaptırmak istiyorum tarzında düşüncelere kapılabilmektedir. Ancak kürtaj ani şekilde karar verilecek kadar önemsiz bir işlem değildir. Bu nedenden ötürü böyle bir düşüncesi olan kadınların öncesinde çevrelerine ya da bir uzmana danışmaları gerekmektedir.

Kürtaj yaptırmak konusunda kesin olarak kararlı olan bireyler için bu işlemin şartlarının kapsamına girip girmedikleri kontrol edilmektedir. Kürtaj yasasına göre 10 haftalık gebeliklerin sonlandırılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Operasyonlar eşlerin karşılıklı rızası da istenmektedir. Ancak gebelik zoraki girişen bir ilişkiden kaynaklanıyorsa ya da daha özel bir sebebi varsa bu durum hakkında uzmanlarla konuşularak hareket edilmesi daha doğrudur.

Kürtaj Nasıl Yaptırılır?

Kürtaj yaptırmak, uzmanlar tarafından yapılması gereken tıbbi bir operasyondur. Bu nedenden ötürü ekipman olarak tam teçhizatın bulunduğu kürtaj merkezlerinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Operasyon için farklı sistemlerin kullanıldığı bilinmektedir. Fakat uzman doktorlar günümüzde ekstra bir durum söz konusu olmadıkça kürtaj için vakum sistemini tercih emektedir.

Kürtaj yaptıran hastalar öncelikle anestezi almaktadır. Bu sayede işlem sırasında hiçbir şekilde acı hissedilmemektedir. Uzmanlar rahimde bulunan fetüsü kanül ismi verilen uzun çubuklarla vakumlamaktadır. Böylece rahim kısa sürede temizlenerek gebelik sonlandırılmaktadır. On veya on beş dakikalık bir operasyon kürtaj sonrasında hastalar bir süre dinlenme odasına gönderilmektedir. Sonrasında bireylerin taburcu olması mümkündür.

Kürtaj Sağlık Açısından Zararlı Mıdır?

Kadınlar kürtaj yaptırma kararı aldıklarında en çok sağlıkları açısında endişe yaşamaktadır. Pek çok kadın özellikle ilerleyen dönemlerde yeniden bebek sahibi olup olamayacaklarını merak etmektedir. Bu konu hakkında kürtajın herhangi bir şekilde sağlığa zararlı olduğunu söylemek tam olarak doğru değildir. Ancak hastaların kürtaj yaptırdıkları merkeze dikkat etmeleri gerekmektedir.

Günümüzde gizli kürtaj yaptırmak isteyen kadınlar merdiven altı ve steril olmayan yerleri tercih etmektedir. Bu gibi yerlerde kürtaj olmak, sağlık açısından oldukça zararlıdır. Operasyonun planlandığı şekilde gerçekleştirilmesi için bir uzman tarafından ve steril bir ortamda yapılması şarttır. Bu sayede gerçekleşen operasyonların sağlık açısından risk oluşturmak ihtimali minimum seviyelere çekilebilmektedir.

Ayrıntılı Ultrason Ne Zaman Yapılır?

Ayrıntılı Ultrason Ne Zaman Yapılır?

Anne adayları gebelikleri boyunca pek çok kez ultrason çektirmektedir. Jinekologlar tarafından rutin muayenelerde gerçekleştirilen ultrason çekimleri ile ayrıntılı ultrason aynı sistemlerden oluşmamaktadır. Detaylı ultrasonlar, rutin muayeneler esnasında bebeklerde herhangi bir hastalıktan şüphelenmesi neticesinde çektirilen detaylı ultrasonlar olarak bilinmektedir. anne adayları rutin taramalarında bir sorun çıkmadığı durumlarda ise normal olarak 19. ile 23. hafta arasında belirlenen zamanlarda Ayrıntılı ultrason taramalarını yaptırmalıdır.

Ayrıntılı Ultrason Nasıl Yapılır?

Detaylı ultrasonlar jinekologlar tarafından değil perinatoji uzmanları tarafından gerçekleştirilen taramalardır. Bu muayeneler değişmekle birlikte genel olarak maksimum 30 dakikada tamamlanabilmektedir. Tamamlanan ultrason neticesinde uzmanlar anne adayları ve fetüs hakkında detaylı bir rapor hazırlamaktadır. Böylece olası rahatsızlıklar ve bu rahatsızlıklara karşı alınabilecek tedavi yöntemlerinin belirlenmesi aşamasına geçilmektedir.

Uzmanlar taraşından yapılan ve tıbbi ismi ikinci trimester anatomi taraması olarak bilinen ayrıntılı ultrason sorunsuz şekilde sonuçlanırsa tekrarına gerek duyulmayan bir taramadır. Ancak bebekte yolunda gitmediğinden kuşku duyulan durumların saptanması 3 ya da 4 hafta sonlarında aynı prosedürün yinelenmesine neden olmaktadır.

Ayrıntılı Ultrason le Hangi Rahatsızlıklar Tespit Edilir?

Ayrıntılı ultrasonlarda bebekteki pek çok anomalinin tespitini yapmak mümkün olmaktadır. Fetüsün organ bazında gelişiminin görülmesi için şart olan bu tarama ciddi sağlık problemlerine erken müdahale yapılabilmesi sağlanmaktadır. Fetüsün anne karnına yerleşiminden gebelik kesesinin durumuna kadar bebekle alakalı tüm bilgiler edinilebilmektedir. Ayrıca renkli ultrasonlarda bebekte Down Sendromu olup olmadığı da görülmektedir.

Ayrıntılı Ultrasonu Her Anne Adayı Çektirmeli Midir?

Yapısal anomaliler düşük de olsa her gebede bulunan bir risktir. Ayrıntılı ultrason, ya da 3 – 4 boyutlu ultrason anne adaylarının bebeklerinin sağlığı hakkında kesine yakın bilgiler edinmelerini sağlamaktadır. Bu nedenden ötürü bireyler bebeklerindeki olası sağlık sorunlarına oldukça erken müdahale edilmesi olanağına sahiptir. Ayrıca ayrıntılı ultrasonlar pek çok anne ve baba adayının doğum sonrasında bebeklerinin durumu hakkında hazırlıklı olmalarını sağlamaktadır. Bu şekilde herhangi bir sürprizle karşılaşmayan bilinçli anne – babalar gerekli yönlendirmeler ile uygulanması gereken tedavilere başvurarak bebeklerinin daha sağlıklı olmasına katkıda bulunabilmektedir.

Ayrıntılı Ultrason Fiyatları 2023

Ayrıntılı Ultrason Fiyatları 2019

Detaylı ultrasonlar annelik sürecinin değişmez parçalarından biri haline gelmiştir. anne ve baba adayları yapılan detaylı ultrason sonuçlarına göre bebeklerinin sağlık durumlarını ayrıntılı şekillerde öğrenebilmektedir. Bu muayenelerden elde edilen sonuçlar bebeğin içerisinde bulunduğu sıvının yoğunluk durumunu, omuriliğin sağlığını ya da kemik bozukluklarını anında tespit etmek mümkün olmaktadır. Ultrason bitiminde olası anomaliliklerin tespit edilmesi aradan belli süre geçmesinin ardın dan yeni bir ultrason çekimi yapılmasını mecbur kılmaktadır. Bu sayede bebeğin gelişimi takip edilmektedir.

Fetüsün iyilik durumunun belirlenmesinde kullanılan Ayrıntılı ultrason için 19. ya da 24. hafta içerisinde bir gün belirlenmektedir. Her bebeğin gelişim seviyesi farklı olduğu için anne adaylarının farklı zamanlarda bu ultrasonu çektirmeleri mümkündür. Tarihin belirlenmesi doktor tavsiyelerine göre yapılmalıdır. Böylece çektirilen ultrason ile en fayda verici sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır.

Detaylı ultrason çekimleri genel kapsamda 20 veyahut 30 dakikalık işlemler olarak bilinmektedir. Pek çok anne adayı için en önemli konuların başında Ayrıntılı ultrason fiyatları bulunmaktadır. Özellikle maddi olarak sorunları bulunan bireyler fiyat araştırmasına göre detaylı ultrason yaptırma kararı almaktadır. Ancak bu ultrason biçimi fiyatına göre yapılan bir muayene değildir. Bebeklerinin sağlıkları hakkında endişesi bulunan ya da olası problemlere doğum öncesinde müdahale etmek isteyen her anne adayı ayrıntılı ultrason çektirmelidir.

Ayrıntılı Ultrason Fiyatları Nasıl Belirlenir?

Fiyatlar 2021 yılında değişen sistemler üzerinden belli olmaktadır. Bu alanda yaşanan kur artışından muayeneyi yapacak olan uzmanın kullandığı ekipmana kadar pek çok farklı etmen bulunmaktadır. Ancak anne adaylarının önemli bir işlem olan ayrıntılı ultrasonda fiyatlara takılmamaları gerekmektedir.

Merkezimizde yer alan ayrıntılı ultrason cihazları teknolojik bakımdan üst düzey cihazlardır. Bu sayede anomali tespitleri uzun sürmeden ve kesine en yakın şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Detaylı ultrason fiyatları bu işlemin tekrarlanmasına göre de değişim gösterebilmektedir. En kesin sonuçlar anne adayı ile yapılan birebir görüşmeler neticesinde verilmektedir. Ayrıntılı ultrason çektirmek isteyen anne adayları, merkezimizin iletişim birimlerine ulaşarak fiyat hakkında istedikleri soruları yöneltip bir rakam almak şansına sahiplerdir.

Kızlık Zarı Dikimi İzmir Alsancak

Kızlık Zarı Dikimi İzmir Alsancak

Kızlık zarı, vajinanın iç kısmının ve yumurtalıkların korunması için bulunmaktadır. Kızlık zarı genellikle doğu kültürlerinde saflığın simgesi olmaktadır. Kızlık zarı cinsel ilişkiyle yırtılabilmektedir. Bunun yanında herhangi bir koşma, bisiklet sürme, düşme, zıplama gibi hareketleriyle de bu yapı yırtılabilir. Kızlık zarı yine herhangi bir tampon yerleştirilmesinde veya baskıda da yırtılabilmektedir. Bu durum kadınlarda sıkıntılı bir ruh haline neden olmaktadır. Kimi zaman kadınlar evlenmeden önce kızlık zarının diktirmek istemektedir. Bunun hiç kızlık zarı dikimi yaptırmak için uzman ve güvenilir doktorlar aramaktadır.

Kızlık Zarı Nasıldır ve Nerede Bulunur?

Toplum her ne kadar kadının namusu olarak görse de kızlık zarı bir namus vesikası değil, kadınların vajinasını dış etkenlerden koruyan bir yapıdır. Kızlık zarının tıptaki adı hymen olarak geçmektedir.

Hymen yani kızlık zarı vajinanın girişinin 1-1,5 cm içine doğru yer alan mukozal bir doku yapısından oluşmaktadır. Bu yapının orta kısmında âdet kanamasının dışarı atılmasını sağlayan delik şeklinde bir açıklık bulunmaktadır. Bu deliğin büyüklüğü ve yapısı her kadında farklılık göstermektedir. Kızlık zarı çeşitleri şöyledir:

  • Anüler Hymen
  • İmperfone Hymen
  • Septalı Hymen
  • Kribriform Hymen
  • Ksentrik Hymen

Kızlık zarı dikiminde de bu zarın yapı çeşidi dikim konusunda veya fiyatlandırmada fark gösterebilmektedir.

Kızlık Zarı Kanaması Nasıl Olur?

Kızlık zarı cinsel ilişkinin yanında, sürtünme, mastürbasyon veya herhangi bir düşme sonucu zarar görüp yırtılabilmektedir. Bazen kızlık zarı yırtıldıktan sonra kanama olmaktadır. Kimi zaman ise yırtılmadan dolayı kanama olmamaktadır. Bu kanama bazen pembemsi birkaç damla leke şeklinde bulunabilmektedir. Bazen ise yoğun bir kırmızılık görülebilmektedir. Kızlık zarı yırtılmasından dolayı bazen kadınlar kızlık zarı dikiminin nasıl olduğunu merak ederler.

Kızlık Zarı Dikimi Nasıl Olur?

Kızlık zarı dikimi yaptırmak isteyen kadınlar bunun sürecini merak etmektedir. Kızlık zarı onarımı adı da verilen Hymenoplasti kadın doğum uzmanları tarafından yapılmaktadır. Bu durum iki şekilde gerçekleşmektedir.

  1. Kalıcı Yöntem: Bu yöntem cinsel ilişkiye girmeden çok önceleri yapılan bir yöntemdir. Bu yöntemde estetik ve yapay bir kızlık zarı dikimi yapılmaktadır.
  2. Geçici Yöntem: Bu yöntem ise cinsel ilişkiye girmeden 2-3 gün önce yapılmaktadır. Bu yöntemde kızlık zarına bir dikiş konulmaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz yöntemlerin ikisi de lokal anestezi ile yapılmaktadır. Bu ameliyatlarda fazla kanama riski bulunmamaktadır. Kısa ve kolay bir şekilde operasyon tamamlanmaktadır. Daha iyi bilgi almak için uzman ekibimizden fayda almanız mümkün olabilmektedir. Kızlık zarı dikimi İzmir Alsancak da yaptırmak isteyenler telefon numaralarına ulaşarak bilgi alabilmektedir.