Servikal Yetmezlik ( Rahim Ağzı Yetmezliği ) Nedir?

Servikal Yetmezlik ( Rahim Ağzı Yetmezliği ) Nedir?

Günümüzde rahim ağzı yetmezliği, tedavisi bulunmuş olan ve hastalara çözüm sunulan nadir düşük hastalıklarındandır. Rahim ağzı üzerinde açılmalar yaşayan insanlar bu durumu ağrısız bir şekilde yaşamaktadır ve bu hastalar servikal yetmezlik yönünden değerlendirmeye alınırlar.

Risk içeren durumlar mevcuttur ve bu gibi durumlar dahilinde kişiler hamile kalırsa yaklaşık 12-20 hafta arasında düşük yaşanma durumu bulunmaktadır. Düşük yaşanmayan bazı nadir durumlarda ise kişiler 24 ile 32 hafta arasında erken bir doğuma gitmektedir.

Bu gibi sebeplerden dolayı eskiden düşük yaşamış olan anne adaylarının tekrardan geçirilecek olan bir hamilelik dönemi öncesinde en ince detayına kadar değerlendirilerek rahim ağzı yetmezliği kontrolüne girmesi gerekir. Bu zaman diliminde değerlendirmeye girmeyenlerde ise yine aynı sorunların tekrar etme oranı yüksek bir nitelik olarak karşımıza çıkacaktır. Günümüzde gelişim gösteren tıp sayesinde kişilere önlem alınmasında büyük bir fayda olup bu gibi önlemlerden kaçınılmaması önerilmektedir. Hem karnınızdaki bebek için hem de kendiniz için bu dikkat edilmesi gereken ayrıntılardandır.

Rahim ağzı yetmezliği yaşayan annelerde rahmin ağız kısmına dikişler atılarak herhangi bir düşüğün ya da erken doğumun önüne geçilmiş olunuyor. Bu tedavi yöntemi ile de annelerin sağlıklı bir şekilde doğum yapabilmesi ve doğum tarihinden önce herhangi bir işleme tabi tutulmaması sağlanıyor. Bu sebepler göz önünde bulundurulmalı ve daha büyük tedavilere ihtiyaç duyulan zamanlar gelmeden tüm değerlendirmeler eşliğinde önlemler alınmalıdır.

Servikal Yetmezlik Nedir ?

Normal bir hamilelik dönemi yaşayan kadınlarda serviks yani kadınlara ait rahim ağızları doğum sancıları nüks edene kadar kapalı vaziyette kalmaktadır. Ancak hamilelik döneminin 2.trimesterinde yani gebeliğin 14. Haftasından sonra birkaç nedenden dolayı ağrı hissetme, sancı hissetme ve kasılmalar yaşanması gibi durumlarla rahim ağzının erken zamanda açılması, düzensiz yumuşaması ve gerektiğinden fazla ince seviyeye ulaşması durumuna servikal yetmezlik denmektedir.

Bu yetmezlik seviyesi kadınların yaklaşık olarak %2’sinde karşılaşılmaktadır. Önlem alınmadığı sürece düşük ya da erken doğuma sebebiyet veren bu durum, 26. Hafta öncesinde erken doğumlara ya da düşükler yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu gibi durumları yaşamadan önce kişiler önlemini almalı ve düzenli bir muayene sonrasında hem kendileri hem de bebekleri için sağlıklı bir alan oluşturmalıdır. Aksi durumda düzeltilmesi imkansız durumlara sebebiyet verilebilir ve çocuğun düşük yaparak kaybedilmesi durumu yaşanabilir. Bu gibi durumlara sebebiyet vermemek için hamilelik dönemi yaklaşan kadınların sık sık doktor kontrolüne gitmesi önerilmektedir.

Servikal Yetmezlik Nasıl Anlaşılır ?  

Servikal yetmezlik durumunun yaşanmaması ve erken doğum, düşük gibi olaylara rastlamamak için servikal yetmezlik belirtileri konusunda bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bu gibi belirtileri fark ettikten sonra kişiler muayene olmaya gitmeli ve doktorlar tarafından verilecek olan yönlendirmeleri takip etmelidir.

Servikal yetmezlik sonrasında oluşacak olan erken doğum belirtileri şu şekilde olmaktadır:

  • Hamile kadınlarda şiddetli karın ağrıları yaşanır
  • Vajinal akıntı döngüsünde artışlar yaşandığı fark edilir
  • Kanlı ve sümüksü bir yapıya sahip olan akıntılar yaşanır
  • Vajinal bölgede berrak bir sıvı ile karşılaşılır
  • Vajinal bölge üzerinde baskı hissi ve dolgunluk hissi yaşanır

Gelmiş olduğumuz bu günlerde bu belirtiler sonrasında tespit edilen vakalarda tedavi yöntemleri ile düşük yaşanması ya da erken doğum gibi olayların önüne geçilmiştir. Tedavisi çok basit olan bu durumda erken bir doğum öncesinde fark edilecek olan belirtiler şu şekilde ayrıntıları ile açıklayabiliriz:

  • Hissedilen Karın Ağrısı:

Her zaman hissedilmese de bazı zamanlarda bir anda nüks eden, rahatsızlık seviyesinin fazla olmadığı bu ağrılar da kadınlar bir anda düşük yaşayabilir ya da erken doğum yapabilir. Bu gibi belirtilere rastlanıldığı zamanlarda hiç beklenilmeden doktora gidilmeli ve gereken önlemler alınmalıdır. Aksi durumda bebek sağlığı için istenmeyen durumlar yaşanabilir.

  • Vajinal Akıntı Döngüsünde Yaşanan Artış:

Gebelik zamanında kadın hormonlarında doğal olarak bir artış yaşanır. Bu artış sonrasında ise vajinal akıntılarda beraberinde artarak ilerler ve bu durum oldukça normaldir. Gün içerisinde kadınlar ped değişimlerini sıklıkla arttırarak ilerletiyorlarsa bu durumlar sonucunda erken bir doğum yaşanabilmesi söz konusudur. Bir doktora giderek önlem alınması ve hamileliğin kontrol altında tutulması önerilir.

  • Kanlı ve Sümüksü Bir Yapının Meydana Gelmesi:

Genelde akşamları olmak üzere tuvalette ya da farklı bir alanda aniden ayağa kalkıldığında açık pembe renklerde ya da kahverenginde olmak üzere sükümsü nitelikte bir akıntı yaşanmaktadır. Rahim ağzı üzerinde yaşanan bu durum erken doğum ile sonuçlanabilmektedir. Bu gibi akıntılar sonrasında hiç bekleme yapılmamalı ve hemen bir doktora başvurulmalıdır.

  • Berrak Bir Sıvının Oluşması:

Vajinada normalden daha fazla olacak şekilde ve berrak bir renkte sıvı geliyorsa hamile bireyler hemen doktora başvurmalıdır. Bu sıvı oluşumu durumunun sonucunda kadınlarda hamilelik kesesinin açılma yapmış olması durumu bulunmaktadır. Vajinadan gelen su ise bebeğe ait bir sıvıdır.

Bu gibi durumlar yaşandığında ve önlem alınmadığında hem annenin hem de bebeğin hayati tehlikesi ortaya çıkabilir. Bu sebepten dolayı en erken zaman diliminde doktora başvurularak müdahale edilmelidir.

  • Baskı ve Dolgu Hissedilmesi

Hamilelik zamanınızda rahim bölgenizin alt kısımlarında hiç beklemediğiniz nitelikte bir baskı ya da dolgu hissediyorsanız bu, erken doğum habercisi niteliğinde bir durum olabilmektedir. Rahmin kasılma yaşadığı zaman dilimlerinde bebek, kafası aşağıya bakar şekilde doğum kanalında hareket ederek ilerleyebilir. Bu durum sonucunda ise kadınlar rahmin alt bölmesinde baskı ve dolgunluk hissederler. Bu gibi durumlar sonrasında acil bir şekilde doktora başvurulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Aksi durumda bebek zarar alarak erken doğu meydana gelebilir.

Servikal Yetmezlik Ultrasonda Belli Olur mu ?

Servikal Yetmezlik durumunun kontrolü ilk 3 aylık dönemde ultrason tarafından yapılmaktadır. Kadınlar için ağrısız bir yöntem olan bu kontrol, sağlıklı bir şekilde hastalığın takip aşamasını da yapmaktadır. Doktorunuza başvurarak takibinizi yaptırabilir ve ultrason üzerinden servikal yetmezlik durumunuzun var olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

Vajinismus İçin Hangi Doktora Gidilir ?

Vücudunuzun Vajinismus belirtileri gösterdiğini mi fark ettiniz? Bu durumda aklınıza gelecek olan ilk şey Vajinismus için hangi doktora gidilir? Sorusu olacaktır. Bu içeriğimizi okuyarak vajinismus hastalığına yakalanıp yakalanmadığınızı tespit edebilirsiniz. Aklınıza takılan sorular ve İzmir ili içerisinde muayene olmak için bizlerden yardım alabilirsiniz. 

Vajinismus Belirtileri Nelerdir?

Ağrılı geçireceğiniz cinsel bir ilişki çoğunlukla vajinismusun ilk sinyalledir. Bu ağrılar sadece penetrasyoon sırasında olur. Ağrılar ilişki bittikten sonra hemen geçebilir. Bu durumu yaşayan kadınlar bunu ağrıları yanma veya penisin “duvara çarpması” gibi bir his olarak tanımlar.

Vajinismusun diğer psikolojik belirtileri şunlardır:

  • Cinsel istekte azalma
  • Seks esnasında acı duyacağı korkusu
  • Acı veya seks korkusu

Bu semptomlar istenmeden olan düşüncelerdir, yani bir kadın tedavi olmadan bu düşüncelerini onları kontrol edemez.

Vajinismus dereceleri

Vajinismus veya vajinismus, Lamont (1978) tarafından durumun ciddiyetine göre dört derece olarak sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma günümüzde de kullanılmaya devam eden sınıflandırmadır.

Birinci derece

1. derece vajinismustan etkilenen hastalar hafif semptomlar yaşarlar ve yaşadıkları ağrının sadece güvence ile rahatlaması muhtemeldir. Genellikle cinsel ilişki sırasında azalan hafif bir rahatsızlık şeklinde ortaya çıkar.

İkinci derece

Bu, hafif ila orta dereceli bir vajinismus şeklidir; burada, yanma ve sıkışmayı içeren rahatsızlık, güvence ile bile pelvis boyunca bulunur ve korunur.

Üçüncü derece

Hasta keskin bir ağrı hisseder ve bilinçsizce dokunulmamak için kalçayı kaldırmaya çalışır. Giriş ve hareket çok zor ve son derece acı vericidir.

Dördüncü derece

Kadının herhangi bir yaklaşımdan kaçınmak için kalçalarını yukarı kaldırdığı ve hatta uyluklarını sıkıca kapattığı vajinismusun en şiddetli şeklidir. Penetrasyon imkansızdır ve giriş dayanılmaz bir acı şeklinde gelir.

Vajinismus İçin Hangi Doktora Gidilir?

Yaşadığınız bu rahatsızlık nedeniyle gitmeniz gereken birim kadın hastalıkları doktorudur. Op. Dr. Hasan Ulaş Başyurt – Kadın Hastalıkları ve Doğum doktoru olarak yıllardır İzmir kliniğinde hastalarını tedavi etmektedir. Sizde iletişim numaralarından randevu oluşturabilirsiniz.

Bu içeriğimizde sizlere vajinismus için hangi doktor gidilir sorusunu cevapladık. Son olarak aklınıza takılan sorular ve diğer detayları bizlere iletişim kısmından iletebilirsiniz. 

Vajinismus Hastalığı İçin Egzersizler

Vajinismus Hastalığı

Vajinismus genelde eşleri ile severek evlenen kadınlar da cinsel birliktelik anında ön sevişme de keyif alınmasına rağmen penisin vajinanın içine girme esnasında kadının vajinasının alt kaslarını kasması ile cinsel birlikteliğe engel olma halidir. Bu rahatsızlık Türkiye’de her 10 kişiden birinde görülen bir problemdir. Bu rahatsızlığın birçok farklı görülme türleri vardır. Bazı zamanlar da vajinal kasılmaların penisi içeriye kısmen girmesine sebep olabilir. Bazı zamanlarda da cinsel birliktelikler vajinanın kasılmasına bağlı olup yoğun bir ağrı şeklinde gerçekleşir.

Vajinismusu yenmek için kendi başımıza yapabileceğimiz Vajinismus egzersizleri yapabiliriz. İşte bazı egzersizler;

Vajinismus Egzersizleri

Rahatlama ve nefes egzersizi: Derin bir şekilde ve belirli aralıklarla nefes alma yöntemlerini kullanmamız ruhi ve bedensel anlamda rahatlamamızı sağlamaktadır. Vajinismus egzersizlerinden önce rahatlamamız ve gevşeyebilmemiz için nefes egzersizleri yapmamız aşırı derece de önem teşkil eder. Doğru bir şekilde soluk almamız ve vermemiz için nefesimizi burnumuzdan derin bir şekilde alıp sonrasında ağzımızdan yavaş bir şekilde vermeliyiz. İçimizde çok uzun zaman tutmamaya özen göstermeli nefesimizin veriş süresinin alış süremize göre ortalama 2 kat daha uzun olması gerekir. Nefesimizi aldığımız zaman karnımızın iyice şişmesini sağlamalıyız kesinlikle göğsümüz şişmemeli. Her bir nefes alışverişimiz de bedenimizi, kaslarımızı rahatlatmamız gerekir.

Ayna egzersizi: Bu egzersizden önce gevşeme ve nefes egzersizlerimizi yapmamız gerekir sonrasında ise elimize bir ayna alarak oturulur bacaklar iki yana ayrılır ve üreme organımızı incelemeye başlarız. Dudak bölümünü iyice açıp içerdekileri görmeye çalışırız. Bu yöntem size pek olası olmayabilir hatta ve hatta iğreti duyabilirsiniz. Ancak bu şekilde Vajinismus hastalığı üstesinden gelinebilir. Ayna ile üreme organımızı incelediğimiz süre içinde oradaki organın yapısın aslında çok normal olduğunu görmemiz sağlanır. Bu yöntemi gün içinde 15 – 20 dakika boyunca yapmamız faydalı olacaktır.

Genital masaj ve dokunma: Ayna ile birlikte üreme organımızı inceledikten sonra sıra o organa dokunmakta. Bu yöntem için bebek yağı önerilir. Sırt üstü yatıp bacaklarımızı iyice yanlara ayırmalıyız öncelikle bebek yağı ile birlikte üreme alanımızın dış kısmına daha sonra da iç kısımlarına masaj yapmalıyız ve bolca dokunmalıyız.  Haz bölgelerimiz bulmaya çalışmalıyız.

Kegel egzersizi: İlk olarak 1948 senesinde doktor kegel tarafından isim konulmuş ve çağdaş tıpta yerini almıştır. Son derece faydalı egzersizlerdir ve seksüel tedavi yöntemlerinin başarısını arttırır. Bu egzersizi yapmak için küçük tuvaletinizin geldiği bir zamanda idrarınız yaparken bir iki kere tutup bırakın o zamanda vajina kasları kasılıp gevşer. İdrar bittikten hemen sonra bu çalışmayı 10 kere daha yapın.

 

Vajinismus Hastaları İçin Pratik Bilgiler

vajinismus tedavisi

Partneri ile ilişkiye girmekten çekinen ve zamanla bu durumun tabu haline dönüşmesine yol açan kişiler, ne yazık ki vajinismus hastalığı ile karşılaşıyorlar. Temelinde korku ve panik gibi unsurları barındıran hastalık, gerekli profesyonel desteğin alınması ile büyük oranda aşılabiliyor. Ancak bunun için öncelikle kendinizi ve bu durumu kabullenmeniz gerekiyor.

Kadınlarda görülen ve sıklıkla ilişkiden korkma ile kendisini belli eden vajinismus, çoğu kez kişi tarafından reddediliyor. Oysa hastalığın tedavisi için öncelikle yaşanan sorunun kabul edilmesi önem teşkil ediyor. Problemi kabullenen kişi, buna uygun bir tedavi arayışına giriyor. Tabi süreçte partnerin verdiği destek de bir hayli önemli. Kişinin rahatlamasını destekleyen kişi, böylelikle süreci daha kolay bir şekilde atlatma şansı sunuyor.

Vajinismus Hastalığı İçin Etkili Noktalar

Eğer ilişkiye girmekten çekiniyorsanız bu durumun üzerine gitmeyi deneyebilirsiniz. Birden fazla kez denediğiniz takdirde sağlıklı bir cinsel ilişki kurulmuyor ise kişinin bu duruma karşı çeşitli çözüm yolları üretmesi mümkün. Örneğin spora başlayabilirsiniz. Vücudun çok daha güzel görünmesi ve kişinin kendisini beğenmesi, büyük oranda özgüven desteği sunuyor.

Bedensel sağlığın korunmasına büyük oranda katkıda bulunan spor, ayrıca psikolojik olarak çok daha rahat hissetmeyi destekliyor. Vücut hatlarının şekil almaya başlaması ve beraberinde artan özgüven, vajinismus hastalığı tedavisinde oldukça etkili oluyor. Bunun için ek olarak uzman bir doktordan da yardım almayı deneyebilirsiniz.

Günümüz tıp dünyasında kızlık zarının alınması için operasyon uygulanıyor. Kimi zaman zarın alınmasının ilişkiye girmeye dayalı korkunun hafifleyeceğini düşündürtüyor. Oysa çoğu kez bu durumun işe yaramadığına rastlamak mümkün. Operasyon geçirmek yerine partner ile iletişim kanallarının açık tutulması ve sürekli olarak konuşulması, çok daha etkili sonuçlar doğuruyor.

Hastalığın Geçmesini Beklemek

Vajinismus hastalığının kendiliğinden geçmesini beklemek size zaman kaybı olarak geri dönüyor. Günümüzde bu rahatsızlıktan dolayı boşanmış çiftlere rastlayabilirsiniz. Ancak bu durum gözünü korkutmasın. Eğer güçlü bir ilişkiniz var ise hali hazırda bu nedenle boşanmaktan korkmamanız gerekiyor. Ancak buna rağmen yine de endişeleniyorsanız egzersiz yapmayı deneyebilirsiniz.

Vajinismus egzersizleri, temelinde esnemeye ve güçlenmeye yardımcı oluyor. Esneklik, özellikle ilişki sırasında daha hareket etmenize katkıda bulunuyor. Ayrıca ağrı ve sızı gibi etkileri de büyük oranda ortadan kaldıran egzersizler, bu sayede yatakta daha rahat olmanızı mümkün kılıyor. Psikolojik destek almak ve bu hastalığı yaşayan kişiler ile iletişime geçmek de yine tedavide son derece fayda sağlayabiliyor.

İzmir’de Genital Siğil Tedavisi Yapan Klinikler

Genital Siğil

Human Papillomavirüs (HPV)’ünün genital bölgelerde sebep olduğu siğile verilen isimdir. Dünyada cinsel ilişki sırasında en çok bulaşan enfeksiyon olan HPV vürüsü, ilk anlamda cinsel deneyimini erken veya çocuk yaşta yaşayan ve cinsel partner sayısı oldukça fazla olan bireylerde daha sık rastlanmaktadır. Genital siğil enfeksiyon yapma potansiyeli çok yüksektir. Genital siğilin bulaştığı yollar çoğunlukla oral, anal ve vajinal cinsel birleşme ile bulaşır. Partnerler arasında bu bulaşma oranı ise yaklaşık %60 oranındadır. Bu yüksek bulaşma oranının nedeniyle cinsel hayatı aktif kişilerde hayat boyu genital siğillerin görülme oranı %55’e yaklaşmıştır.

HPV bulaşmasındaki risk faktörleri

-Erken yaşta yaşanan cinsel ilişkiler
-Cinsel partner kişi sayısının fazla olması
-Korunmasız cinsel ilişki yaşamak
-Geçmişte cinsel ilişki ile bulaşan enfeksiyonlar
-Bağışıklık sisteminin zayıf olması

Genital Siğili Tedavi Yöntemleri

Genital siğil tedavisi olmak isteyenlerin kafalarında oldukça fazla soru işareti birikmiş durumdadır. Bu soru işaretlerinden kurtulmak için bu yöntemleri detaylı olarak sizinle paylaşacağım.
-Medikal krem tedavisi uygulayarak acısız ve sancısız gündüz olmamak kaydı ile gece uygulanır ve 18 haftaya kadar tedavi uygulanmaktadır. Etkinliği kriyoterapi ve koter tedavisine göre daha dardır. Kriyoterapi veya koter tedavisinin ardından hızlı çoğalma görülen vakalarda hastalığın tekrar etmesini önlemek amacı ile kullanılabilir.
-Podofilin uygulanması hasta kendi başına veya doktor tarafından yapılır ve ilaç siğil üzerine sürüldükten 4-5 saat sonra güzel bir şekilde yıkanması istenir. Bu yöntemi genelde hastalar evde uygulamaktadırlar.
-Biklorik asit veya tca 35–85% siğillere hafta 1 veya 2 kez uygulanabilir durumdadır. Hamile kişilerde de kullanımları da güvenlidir. Ancak kriyoterapi ile karşılaştırıldığında etkinlik daha az görülmektedir.
-Kriyoterapi ve elektrokoter uygulaması ise krem tedavilerinden daha etkili olup, hamilelerde de gönül rahatlığı ile kullanılabilir durumdadır.
-Büyük siğillerde ise cerrahi yönteme başvurulması gerekebilir. Bunlar amaliyat, lazer tedavisi olmak üzere çeşitli alanlarda değişmektedir. Eğer doğum yapacak ve genital siğiliniz varsa bu siğillerin bebeğe bulaşabilir. O yüzden mutlaka doğumdan önce siğillerinizi tedavi ettirmeniz gerekmektedir. Tedavi olduktan sonra ise eğer geniklerini izlemesi zor bakteriler kalmadı ise hpv virüsü bulaşıcı olmaz ve gönül rahatlığı ile gündelik hayatınıza kaldığınız yerden rahat bir şekilde devam edebilirsiniz. Genital siğil tedavisi izmir şehrinde yaptırmak ise çok basittir. Bu alanda destek sağlayan işinde uzman operatörler bulunmakta olup sizinle yakından ilgilenmektedirler.

 

İzmir’de Vajinismus Tedavisi Fiyatları

Vajinismus Nedir?

Vajinismus hastalığı nedir diye açıklayacak olursak vajinanın alt kaslarının penisin girişine izin vermemesidir. Birçok merkezde ve klinikte vajinimusun tedavisi için bir hayli farklı ücretler talep edilmektedir. Bu rahatsızlıkta vajinismusun tedavi olabilmesi için merkezlerin ve kliniklerin söylemiş olduğu ücretler düşünülmeden tedaviye başlanmalıdır. Zira tedaviye başlamamak gelecek için kurulan planların yok olmasına boşanmaya hatta aldatmaya kadar gidebilecek bir durumun başlangıcı olacaktır. Vajinismusun tedavisi hem hasta kişiyi hem de tedavi eden doktoru bol enerji sarf etmesine hatta emek sarf etmesine neden olan tedavi tekniğidir. Tedavi yöntemi genellikle vajinismus İzmir özel hastanelerinde ve klinikler de hatta terapi merkezlerin de yapılır.

Bu rahatsızlığa sahip olan insanların evde oturup koyu renkli vajinismus nedir diye düşünmek yerine vajinismusun tedavi parası için merkezlere gidip fiyat alması gereklidir. Bazı hastaneler seans ücreti şeklinde bazı hastaneler ise tedavinin tümünü kapsayacak bir biçimde paket ücretlendirme şeklinde yardımcı olur.

Vajinismus Tedavisi İçin Neden Paket Ücretlendirme Önerilmektedir?

Vajinismus problemi bazı hastanelerde birkaç hafta içinde tedavi edilirken bazı hastanelerde ise 6 aya varan hatta 1 yıla kadar varan bir zaman dilimiyle tedavi neticelendirilir. Böylelikle her bir seansa gidilse ödenecek tutar biraz can yakıcı olabilir. Bir seansta öncesinde bir ücret söylenmesi halinde olan paket ücretlendirme çiftlerin vajinismus tedavisi için kaç para ödeyeceklerini tedavinin ilk seansta bilecek olmaları yüzünden daha da rahatlarlar. Ayrıca tedavi süresinin oldukça uzamış olması onları parasal yönden rahatsız etmeyecek.

Kliniklerde ki Ücretler

İzmir’deki klinikler de vajinismus tedavisi fiyatında genellikle paket ücretlendirme yapılmaktadır. Bu yöntemle tedavi edilen rahatsızlığın yüzde 95’i 3 gün içinde oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. İleri düzeydeki rahatsızlıklarda tedavi zamanı 4 – 5 güne kadar uzar. Bu rahatsızlığın çiftlerin özel hayatında mühim sıkıntılara neden olur. Özgüven kırılır, yaşam yoğunluğunu azaltmakta olan önemli bir sağlık problemidir. Bu rahatsızlığın tedavisi hırs, gayret ve azim gerektirmektedir. Bu sebepten ötürü diğer rahatsızlıklara göre biraz daha pahalı tedavi teknikleri vardır. Zira tüp bebek tedavisi ile vajinismus tedavisi kıyaslandığında tüp bebek tedavisinin daha pahalı olduğunu görmekteyiz. Ne yazık ki birçok hasta yanlış uygulanmakta olan tedavilerin neticesinde seksüel terapileri bırakıp bebek sahibi olmak için tüp bebek ya da aşılama yöntemlerine başvururlar. Aşılamada ki hamile kalma oranı yüzde  10 – 12, tüp bebek de ise yüzde 40 – 50 dolaylarındadır.

Genital Siğil (HPV) ve Tedavisi

Genital Siğil

Ortaya çıkardığı kötü görünüm ve kaşıntı gibi etkilerden dolayı kişiye zorlu anlar yaşatan siğil, lazer ile kolayca tedavi edilebiliyor. Genital siğil olarak adlandırılan rahatsızlık türü, genital bölgede çeşitli büyüklüklerde çıkıntıların oluşmasına kaynaklık ediyor. Zamanla kaşıntılı ve kızarıklık bir hal alan bu oluşumlar, görünüm olarak da oldukça kötü duruyor.

Farklı hastalıkların tedavilerinde ve güzellik sektöründe daha iyi bir görünüm kazanmak için kullanılabilen lazer, genital siğil için de sıklıkla tercih ediliyor. Deride meydana gelen siğillerin lazer ışınları ile yok edilmesine dayanan işlem, kısa sürede hastalıktan kurtulmanıza yardımcı oluyor. Böylelikle kaşıntı ve kızarıklık gibi gündelik hayatınızı etkileyen belirtiler de ortadan kalkıyor.

Genital Siğil Tedavisi

Eğer HPV rahatsızlığından şüpheleniyorsanız öncelikle uzman bir doktordan randevu almanız gerekiyor. Muayene işlemi sonucunda teşhis koyacak olan doktorunuz, bu aşama sonrasında uygun tedavi yönteminin belirlenmesine geçiyor. Eğer genital siğil tedavisi için lazer yöntemini kullanmak istiyorsanız bunu özel olarak doktoranıza belirtebilirsiniz. Eğer siğil durumu buna elverişli ile doktorunuz lazeri önerebilir.

Lazer ile tedavi yöntemine başvurduğunuz takdirde sürecin sadece bir gün ile sınırlı kalmadığını bilmeniz gerekiyor. Lazer yöntemini kullandığınız takdirde siğiller 2 – 4 hafta içerisinde tedavi ediliyor. Bazı durumlarda hücrelerin değişime uğraması ve kanser hastalığının ortaya çıkması mümkün hale gelebilir. Bu durum karşısında da lazer tedavisine başvurabilirsiniz.

HPV virüsünün onlarca farklı türü bulunuyor. Ancak bunlardan sadece 2 tanesini genital siğile neden oluyor. HPV, oldukça tehlikeli ve bulaşıcı bir virüs olarak tanımlanabilir. Kadınlarda rahim ağzı kanseri gibi tehlikelere dahi yol açabilen virüs, zaman kaybetmeksizin profesyonel tedavi desteğinin alınmasını gerektiriyor. Genital siğil de tedavi gerektiren durumlar içerisinde yer alıyor.

Genital Siğil İçin Lazer Desteği

Cilt hastalıkları için sıklıkla başvurulan lazer yöntemi, ayrıca güzel salonlarında da epey popüler denilebilir. Genital hastalıklar içerisinde yer alan genital siğil için lazer tedavisine başvurabilirsiniz. Bölgenin profesyonel cihazlar ile tedavi edilmesine dayanan işlem, elbette uzman bir doktor tarafından yapılıyor. Bunun için doktorunuzdan randevu alabilir ve işlemi zaman kaybetmeden yaptırabilirsiniz.

Lazer ile genital siğil tedavisi her ne kadar kolay gibi görünse de kimi zaman beklenmedik etkiler gözlemlenebiliyor. Bunların arasında kanama, ağrı, ateş ve enfeksiyon gibi belirtiler bulunuyor. Tüm bu etkilerden mümkün olduğunca uzak durmak için lazer tedavisini deneyimli ve profesyonel bir merkeze yaptırmanız gerekiyor.

Jinekolog

Jinekolog

“Jinekolog”, uterus (rahim), vajina, yumurtalıklar ve serviks (rahim ağzı) dahil olmak üzere dişi üreme ve idrar yolları koşullarında tanı ve tedavi sağlayan uzman doktordur.

Düzenli jinekolojik muayene, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kanser ve gebelik testleri gibi birçok nedenden dolayı önemlidir. Ayrıca jinekolog, servikal polipleri, endometriozisi, kadın infertilitesini, fibroidleri (miyomlar), yumurtalık kistlerini, vajinal polipleri de tedavi edebilir.

Jinekolog Kimdir? Ne Yapar?

“Jinekolog”, kadınların üreme sağlığı konusunda uzmanlaşmış tıp doktorudur.

“Jinekolog”, gebelik, doğurganlık, menstrüasyon, menopozla ilgili konuları, pelvik organları destekleyen dokularla ilgili sorunları, üreme sistemi, yumurtalık kistleri, miyomlar, vajinal ülserler, cinsel işlev bozukluğu gibi hastalıkları tedavi eder.

Bir kadının yıllık taraması için ve pelvik, vulvar ve vajinal ağrı ya da uterustan anormal kanama gibi semptomlardan endişe duyması durumunda mutlaka bir jinekoloğu ziyaret etmesi gerekir. İyi bir jinekoloğa düzenli olarak gitmek, bireyin sağlıklı bir yaşam tarzını nasıl sürdüreceği ve her yaşta sağlık risklerini en aza indireceği konusunda güncel bilgiye ulaşmasını sağlar.

Jinekoloğa Ne Zaman Görünmeliyim?

18 yaşını geçmiş veya aktif cinsel hayatı bulunan her kadının jinekoloğa yılda en az 1 defa görünmesi gerekir. Kadınlarda meme kanseri ve rahim ağzı kanserlerinin erken teşhisi hayati önem arz ettiği için mutlaka doktora gitmek ihmal edilmemesi gereken bir mevzudur.

Bir kadının regl döneminde değişiklikler oluyorsa bu hamile olabileceğini ya da başka sorunlar olduğunu belirtir ve bu yüzden bir jinekoloğa gidilmelidir. Kadınların menopoz dönemlerinde uzman jinekolog desteği alması önemlidir. Bazı kadınlar menopoz döneminde daha hafif dönemler yaşarken bazıları ise, daha ağır dönemlere maruz kalabilirler.

Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında kanama gibi döneminizle ilgili olmayan herhangi bir kanama fark edildiğinde de hemen bir jinekoloğa danışılmalıdır. Çünkü, ilişki sırasında kanama serviksin yaralanmasına işaret edebilir. Vajinal kanama, uterin polipler ve myomlar gibi başka hastalıkların hatta servikal veya rahim kanseri belirtilerinin göstergesi olabilir.

Doğru jinekolog bulmak, her kadının hayatının önemli bir parçasıdır ve uzun bir araştırma süreci olabilir. Sağlığınız için en iyi jinekoloğu ararken, kendinizi rahat hissedeceğiniz ve mükemmel bakım sağlamanız, sonuç alabilmeniz için gerekli uzmanlığa ve eğitime sahip birini bulmanız önemlidir.

Siğil Nasıl Tedavi Edilir?

Siğil Nasıl Tedavi Edilir?

“Siğil nasıl tedavi edilir?”, “Siğil nasıl geçer?” soruları siğil problemi yaşayan kişiler için merak ettikleri en önemli sorulardandır. Siğiller, insan papillomavirüsünün (HPV) neden olduğu cilt büyümeleridir. 60’tan fazla HPV türü vardır. Bunların bazıları deride siğillere neden olma eğilimindedir. HPV cildin dış tabakasındaki hücrelerin hızla büyümesini sağlar.

Bir siğilin kaybolması için geçen süre, kişiden kişiye değişir. Viral enfeksiyonun sisteminizden çıkması ve siğilin kaybolması 2 yıla kadar sürebilir.

Eğer siğil acılıysa veya rahatsızlığa ya da utanç verici bir duruma düşüyorsanız siğilinizi tedavi etmeye karar verebilirsiniz.

Siğiller Nasıl Tedavi Edilir?

“Siğil nasıl tedavi edilir?” sorusunun cevabını açıkladığımız bu yazımızda siğil tedavi yöntemleri şunlardır:

Salisilik Asit:

Salisilik ilaçlar reçetesiz de satın alınabilir ve bunlar krem, sıvı, jel gibi farklı çeşitlerde bulunabilir. Salisilik asidin siğillerin tedavisinde kriyoterapi kadar etkili olduğu görülmüştür. Salisilik asit sağlıklı cildi tahrip edeceğinden, bu tedaviyi uygulamadan önce siğil dışındaki sağlıklı cildin korunması önemlidir. Yüze kesinlikle uygulamayın.

Silisilik tedavisini uygulamadan önce beyaz ve ölü dokuları süngertaşı veya tırnak törpüsü ile törpülemeniz önerilmektedir. Bu işlem cildinizdeki ölü derileri atmaya yardımcı olacaktır. Siğilinizi törpülemeden önce yumuşatmak için yaklaşık 5 dakika boyunca siğilinizi suyla yumuşatın. Ardından ilacın içeriğindeki talimatları izleyerek siğil olan bölgeye ilacı uygulayın.

Tedaviyi her gün, 12 hafta veya siğil geçene kadar uygulamanız gerekebilir. Cildinizde herhangi bir beklenmedik durum yaşanırsa hemen doktorunuza ve eczacınıza danışın.

Kriyoterapi (Dondurma):

Kriyoterapi tedavisinde, etkilenen deri hücrelerini dondurmak ve yok etmek için siğile birkaç saniye boyunca sıvı azot uygulanır. Tedaviden sonra, ağrılı bir kabarcık oluşur ve bir hafta içinde kabarcık patlar ve düşer. Kriyoterapi seansı genellikle 5-15 dakika sürer ve ağrılı olabilir. Büyük siğiller genellikle berraklaşmadan önce birkaç kez dondurulmalıdır.

Yüzünüzde bir siğil varsa kriyoterapi önerilebilir. Bunun nedeni tahriş riskinin salisilik asit veya kanal bandından daha düşük olmasıdır.

Kanal Bandı:

Kanal bandı tedavisi, bandın her zaman yerinde bırakılmasını ve haftada bir kez yalnızca birkaç saat kaldırılmasını gerektirir. Bant sık sık değiştirilmelidir. Bant yerleştirilmeden önce siğil yumuşatılır, temizlenir ve kuru kalması sağlanır. Yoksa ıslak kalan siğil bölgesinde bant yerleştirildikten sonra mantar oluşma ihtimali yüksektir.

Lazer Tedavisi:

Lazer tedavisinde, siğil dokusunu yakmak ve yok etmek için yoğun bir ışık demeti (lazer) kullanır. Yara izi riski vardır.

Siğil

Siğil

“Siğil”, vücudun herhangi bir yerinde görülebilen kaba bir dokuya sahip küçük bir büyümedir. Katı bir kabarcık veya küçük bir karnabahar gibi görünebilir.

“Siğil”, insan papilloma virüsü (HPV) ailesinin virüslerinin neden olduğu küçük cilt enfeksiyonlarıdır. Siğil herkeste görülebilir. Fakat bazı insanlar, diğer insanlara göre vücuduna siğil virüsü (HPV) almaya daha yatkındır. Bu insanlar;

  • Çocuklar ve gençler
  • Tırnaklarını ya da tırnak yanı etlerini yiyenler
  • Bağışıklık sistemi zayıflamış insanlar

Siğil ve Siğil Çeşitleri

“Siğil”, normalde ağrıya neden olmayan küçük büyümelerdir. Bazen siğiller cinsel yollarla bulaşır ve genital bölgede görülür. Ancak çoğu siğil parmakları, elleri, ayakları etkiler. 6 çeşit siğil vardır.

  1. Genel Siğiller: Genellikle ellerde görülür.
  2. Düz Siğiller: Genellikle yüz, uyluk veya kollarda görülür.
  3. Genital Siğiller: Genital bölgede, pubik bölgede ve kalçalarda görülür.
  4. Filiform Siğiller: Ağız veya burun etrafında, bazen boyunda veya çenede görülür.
  5. Plantar (ayak) Siğiller: Ayakların diplerinde görülür.
  6. Subungual ve Periungual Siğiller: El ve ayak tırnakları altında veya çevresinde bulunur.

Siğil Hakkında Bazı Temel Bilinmesi Gerekenler

  • Siğil, ciltte küçük bir büyüme olup, kabarık veya küçük bir karnabahar gibi görünebilir.
  • Siğillerdeki siyah noktalar, kanamalara neden olabilen kan damarlarıdır.
  • Çoğu siğil tıbbi tedavi yapılmaksızın 1-5 yıl içinde ortadan kalkar. Ancak büyük, çok sayıda siğiller veya hassas bölgelerde tedavi uygulanır.
  • Tedavilere salisilik asit, kanal bandı, kriyoterapi, cerrahi lazer tedavisi, elektrokoter, fotodinamik terapi, kimyasal işlemler dahildir.
  • Bir siğilin görünümü vücudun bulunduğu yere ve cildin kalınlığına bağlıdır.

Bazı insanlar siğillere diğerlerinden daha duyarlı görünmektedir. Bazı insanlarda da asla hiç gözükmezler. Doktorlar siğillerin neden oluştuğu konusunda; bazı insanların bağışıklık sistemlerinin siğillere neden olan virüsleri alma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor.

Siğil virüsleri, kişiden kişiye yakın fiziksel temasla geçmektedir. Virüslerin, hasar görmüş veya kesilmiş cilt ile temasa girdiklerinde siğillere neden olma olasılığı daha yüksektir. Küçük bir kaşıma veya ısırma tırnaklarda, elde siğil oluşturabilir. Benzer şekilde, tıraştan kaynaklanan kesikler ve lekeler enfeksiyona yol açabilir.

Bir siğiliniz varsa asla ovmayın, çizmeyin, kaşımayın yoksa virüsü vücudunuzun başka yerlerine yayabilirsiniz.